ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI
27 Mart 2021
22 Mart Dünya Su Günü’ydü, İzmir’de 22 belediye başkanı, “Su politikaları zirvesi” sonrasında manifesto açıkladı ya... Ben de eski bir İzmir Koleji mezunu olarak, bizim devamımız Bornova Anadolu Lisesi (BAL), Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Öğretim Üyesi, Su Politikaları Derneği Yönetim Kurulu’ndan Prof. Dr. Doğan Yaşar’dan görüş alıp özetledim:
DÜNYANIN EN DEĞERLİ DOĞAL KAYNAĞIDIR
“Sürdürülebilir yaşamın birinci şartı su kaynaklarının doğru kullanımı ile gıda güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu nedenle su ve tarım, tarih boyunca ülke ve kentlerin politikalarının hazırlanmasında birinci önemli faktör olmuştur. Özellikle yeraltı suları dünyanın en önemli doğal kaynaklarıdır. Hiçbir doğal kaynak, yeraltı suyundan daha değerli olamaz. Ancak ülkemiz yeraltı ve yerüstü sularını çok hoyratça kullanmaktadır. Gelişmiş ülkeler, özellikle yeraltı suları konusunda çok ciddi kanunlar çıkarmıştır. Gelişmiş ülkeler yeraltı sularını, dünyamızın zaman zaman girdiği çok sert kurak dönemlere saklamaktadır.
KURAKLIK HER ZAMAN HER AN GELEBİLİR
Kuraklık her zaman ve her an gelebilir. İklimler sürekli ısınma ya da soğumada olmak durumundadır. Şunu unutmamak gerekir; Tarım, dünyada her zaman bir numaralı endüstridir ve insanlık var oldukça da bir numara olmaya devam edecektir. Ancak dünya nüfusunun her 45 yılda bir yüzde 100 artması, artık her kuraklığı daha sertleştirecektir.
BİZDE SU SORUNU YOK
YÖNETİM SORUNU VAR
Günümüzde kuraklığı, nüfusumuzun çok hızlı artması nedeniyle daha çok hissetmeye başladık. Türkiye nüfusu 1960’lı yıllarda 27 milyonken, şimdi 83 milyona çıktı. 1960’lı yıllarda Türkiye’de sulanabilir tarım alanı 1.3 milyon hektardan, günümüzde 5 milyon hektarı geçmiş durumda. Sanayi ve enerji de yine 1960’lı yıllara göre çok daha fazla su kullanıyor. Çok fazla artmasına karşın, suyun kullanımı bir türlü kontrol altına alınamamıştır. Türkiye’de hala su sorunu yoktur, su yönetimi sorunu vardır. 2010’ların başında başlayan ve olumlu projelerden olan, hala daha bir an önce kesinlikle yapılması gereken kuyuların kontrol altına alınma projeleri de yarım kalmıştır.
KAPALI SİSTEMLE GELSİN
DAMLAMAYLA VERİLSİN
Türkiye, yerüstü ve özellikle yeraltı sularını dünyada en hoyratça kullanan ülkelerin başında gelmektedir. Gelişmiş ülkeler, sularının yüzde 40 civarını tarımda kullanırken, Türkiye yüzde 75-80 gibi devasa bir bölümünü tarımda vahşi sulama ile heba etmektedir. Yeraltı sularını çok daha hoyrat kullanıyoruz. Örneğin hoyrat kullanımı nedeni ile dünyanın en verimli tarım alanlarından olan Menderes ovalarında ciddi su sorunu ile karşı karşıyayız. Bu bölgelerde bir an önce su, barajlardan kapalı sistemlerle tarlalara getirilmeli ve bitkilere damlamayla verilmelidir.
YAĞMURDAN BARAJA
ARITMADAN TARLAYA
Yerleşim yerleri için kanalizasyon ve yağmur sularının ayrılması, yağmur sularının yeniden barajlara basılması gerektiğini, çünkü henüz ciddi anlamda kuraklık yaşamadığımızı söylerim. Bu sistemi kurabilirsek, kurak dönemlerde dahi su sorununu minimize edebileceğiz. Kesinlikle bu sistemleri kurmalıyız. Yeraltı barajları konusunda da çalışmalar yapılmalıdır. Arıtma tesislerinden çıkan suyun da mutlaka iyileştirilerek yeniden tarıma kazandırılması şarttır.
HOYRATLIĞIN SONU
GIDA GÜVENLİĞİ ALARMI
İklimsel kuraklıktan değil, bilimsel kuraklıktan korkmak gerekiyor. Günümüzde hala ‘küresel ısınma, küresel kuraklık getirir’ gibi bilim dışı söylemleri bırakalım ve gelişmiş ülkeler gibi her an kuraklık gelecekmiş gibi hazırlığımızı yapalım. Anadolu, dünyanın en verimli topraklarına sahiptir ve suyu verimli kullanırsak tarım endüstrisi ile cari açığımızı dahi kapatabiliriz. Nüfusumuz çok artıyor ve böyle hoyratça kullanmaya devam edersek, yakın gelecekte normal yağışlarda dahi suyumuz yetmeyecek, bu da gıda güvenliğimizi tehlikeye atacaktır.”,
Kaynak: Hürriyet https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-bubik/insanlik-var-oldukca-tarim-bir-numaradir-41773057