ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

SPD Başkanı Dursun Yıldız :  Nehirlerdeki  antibiyotik kirliliği  yeni bir küresel salgın riskinin  habercisi olabilir.

31  Mayıs 2019 Birkaç gün önce İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesi York Üniversitesi’nden bir grup çevre bilimci ve mikrobiyoloji uzmanının yaptığı araştırmanın sonuçlarını aktardı. Bu araştırma bugüne değin  su havzalarındaki antibiyotik kirliliğine ilişkin bugüne yapılan en kapsamlı  çalışma.Yapılan çalışmada  6 kıtada 72 ülkedeki toplam 711 nehrin sularında en çok kullanılan 14 antibiyotik ilacın oranları kontrol edildi .Sonuç hiç de içaçıcı değil .  Araştırmacılar, 72 ülkede inceledikleri 711 nehir havzasının üçte 2’sinde tehlikeli seviyede antibiyotiğe rastladı.Dicle Nehri ile İngiltere’nin başkenti Londra’daki Thames Nehri dahil pek çok nehirde antibiyotik kirliliği tehlikeli seviyelerde. Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, Derneğin bu konuda farkındalık yaratma çalışmalarından söz etti ve tehlikeyi şu şekilde açıkladı; Nehirlerdeki antibiyotik kirliliği  yeni bir küresel felaket riskinin habercisi olabilir diyen Yıldız, 1920 li yıllarda kullanılmaya başlanan antibiyotikler insan sağlığı için faydalı oldu.Ancak yanlış ve fazla kullanım ile atıksuların arıtılmadan doğaya bırakılması şimdi insan sağlığını tehdit eden bir ortam yarattı. Bu tehdit daha çok atıksuların arıtılmadan nehirlere ve sulak ortamlara verilen Kenya,Gana Pakistan,Nijerya ve Bangladeş gibi azgelişmiş ülkelerde ortaya çıkıyor. Antibiyotik kirliliği, insan bedenindeki bakterilerin yaşamsal ilaçlara karşı bağışıklık geliştirmelerine neden oluyor. Uzmanlar antibiyotik ilaçlar kullanıldığında ilacın içindeki aktif maddelerin yüzde 30 ila yüzde 90’ı idrar ve dışkı yoluyla vücuttan atıldığını belirtiyor. Ancak bu kirlilik sadece insan kaynaklı değil .Dünyada üretilen antibiyotiklerin üçte ikisi hayvanlarda kullanılıyor. Hayvanların toprağa ve sulu çamura saldıkları ilaçlar daha sonra nehirlere, göllere ve yeraltı sularına karışıyor.Bunlara ilaç fabrikalarının ürettiği atıklar da eklendiğinde küresel bir felaketin yerel ve bölgesel risk alanları oluşmuş oluyor.Bu durum hem çevre kirliliği yaratıyor hem de  çok dirençli bakteriler (multi resistance bacteria ) oluşturuyor Anti mikrobiyal direnç kazanan bakterilerin çeşitli yollardan küresel yolculuklara çıkması hiç de zor olmaz diyen Dursun Yıldız dünyada sağlıkla ilgili tehdit algılarının da değişmekte olduğuna dikkat çekti. “Araştırmada idrar yolu enfeksiyonlarında kullanılan  Bactrim-Trimetoprim, nehirlerde en yaygın görülen antibiyotik çeşidi olarak bulunmuş Suları test edilen 711 nehrin 307’sinde bu ilacın atığına rastlanmış diyen   Yıldız bu kirlilik yoğun olarak azgelişmiş ülkelerin nehirlerinde ortaya çıktı ancak AB’nin nehirlerinde de var. Mesela Tuna nehri antibiyotik kirliliği açısından Avrupa kıtasının en kirli nehri” diye konuştu. Yapılan çalışmada  Avrupa’da incelenen  nehirlerin yüzde 8’inde antibiyotik kirliliği açısından güvenlik sınırlarının aşıldığı görüldü diyen Yıldız , bu kirlilik yükünün artmayacağını umalım, yoksa küresel salgınlara açık bir dünya oluşur diyen Dursun Yıldız dünyada birçok şeyin hızla değiştiğini ve buna karşı toplumsal duyarlılığın artması gerektiğini de belirtti. Arıtılmamış atık suların bırakıldığı  ortamlarında yeni tehditlerin ortaya çıktığını vurgulayan Yıldız, 20nci yüzyılın düşünce kalıplarıyla insanoğlu  21.nci yüzyılın tehditlerini ne anlayabilir ne de ortadan kaldırabilir. Bunun için bazı paradigmaların hızla değişmesi gerekiyor. şeklinde konuştu.    


Henüz içerik eklenmemiş. Biz ilgilenirken siz bu sırada diğer sayfalara göz atabilirsiniz.