ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

TEMA Vakfı’nın  Doğa Eğitimi Kampı tamamlandı.  SPD Başkanı Yıldız : Paradigma değişmezse hedeflere ulaşmak zor.

   14 Eylül 2018 TEMA Vakfı  7 – 13 Eylül tarihleri arasında Kastamonu’da  düzenlediği Doğa Eğitimi Kampı  başarıyla tamamlandı. 81 il, 386 ilçe ve 144 üniversitede toplam 611 noktada gönüllü temsilcileri ile ve 720.000’i aşkın kayıtlı gönüllüsü aracılığıyla faaliyetlerini yürüten TEMA ‘nın Doğa Eğitim Kampı Kastamonu Ferko Ilgaz Mountain Resort Hotel’de gerçekleşti. TEMA  Doğa Eğitimi Kampına  tüm Türkiye'de eğitim, ağaçlandırma ve doğa koruma faaliyetlerini tamamen gönüllü olarak yürüten İl Temsilcileri , İlçe/Mahalle Sorumluları, Genç TEMA Başkanları ile Genel Merkez çalışanlardan oluşan yaklaşık  135 kişi katıldı. TEMA Vakfının 7 gün süren Doğa   Eğitimi boyunca,
  • Ekolojinin Temel İlkeleri,
  • Toprak Ekosistemi ve Toprak Bozulumu,
  • Toprak Etiği, Su Varlıklarının Korunması,
  • Suyun Sürdürülebilir Yönetimi,
  • Biyolojik Çeşitlilik,
  • Mera Ekosistemi ve Yönetimi,
  • İklim Değişikliği,
  • Yerel Sorunlar ve Savunuculuk,  
  • Çocuklarla Ekolojik Okuryazalık Eğitimi,
  • Doğada Olmak ve Gözlem Yapmak
gibi konular, toplantıya davet edilen akademisyenler ve uzmanlar tarafından ele alınarak tartışıldı. Etkinliklerin interaktif bir anlayışla gerçekleştirildiği doğa eğitimi kampında  ayrıca Ilgaz Milli Parkı ve Küre Dağları Milli Parkı’na da doğa yürüyüşleri yapıldı. Su Politikaları Derneği Başkanı ve TEMA Vakfı Bilim Kurulu üyesi Dursun Yıldız bu eğitim kampında  13 Eylül Perşembe günü 08:30 – 10:30 saatleri arasında “Dünyanın Suyu, Suyun Dünyası ,Küresel’den Yerele Yolculuk konulu bir konferans verdi Konferansında dünyanın su kaynaklarının mevcut durumunu ve gelecek projeksiyonlarını ele alan Dursun Yıldız Suyun Dünyasını da ,teknik,ekonomik ekolojik ve politik açılardan inceledi. Konuşmasında suyun ulusal ve uluslararası ölçekte yönetiminde ve su ile ilgili kavramlarda doğru bilinen yanlışlar ile yanlış bilinen doğrulara da değinen Dursun Yıldız  su hizmetlerinin ekonomik boyutu üzerinde önemle durdu.   1990’ların başından  bu yana su hizmetleri yönetiminin özel sektör’ün katılımına açıldığını belirten Yıldız ancak dünya ölçeğinde bu hizmetlerin özel sektör tarafından verilmesine yönelik girişimlerden üçte birinin başarısız olduğunu işaret etti. Su ve Gıda konusunda yeni bir jeopolitik oluştuğunun da altını çizen Yıldız, su enerji gıda ve çevre güvencesinin ilişkisinin arttığına vurgu yaptı. Konuşmasında özellikle Gıda Güvencesinin iklim değişiminin tehditi altında olduğunu ve ülkelerin bu riski azaltmak için diğer ülkelerden toprak kiraladığını veya satın aldığını da belirten Yıldız , Türkiye’nin de  Sudan’dan toprak kiralayarak bu ülkelerin arasına katıldığına işaret etti. Sürdürülebilir ve bütünleşik su kaynakları yönetiminin başarılmasının su kullanıcıları ve sivil toplumun katkısı olmadan çok zor olduğunu ifade eden Yıldız su yönetiminin hedeflerini gerçekçi olarak belirlemesinin önemine  dikkat çekti. Yaptığı konuşmada suyun stratejik öneminin arttığını vurgulayan Yıldız Suyun Politik Dünyasındaki gelişmelere ve su savaşı tehditine de değindi.Sadece su temininin su sorunlarını çözmek için yeterli olmadığını da belirten Dursun Yıldız su ve çevre sağlığı hizmetleri birlikte ele alınmalıdır dedi. İnsanların suya ulaşma hakkının yanında sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının da olduğunu ve bunun genellikle gözardı edilebildiğini ifade etti.   Su Politikaları Derneği Hidropolitik Akademi Merkezi Başkanı Dursun Yıldız konuşmasını su kaynaklarının geliştirilmesi,su hizmetleri yönetimi ve su diplomasisi -hidropolitik alanlarında bir paradigma değişimine ihtiyaç olduğuna vurgular yaparak sürdürdü. Yıldız bu yaklaşımını yanlış bilinen doğrular ve doğru bilinen yanlışlar konusunda örnekler vererek destekledi. Yenilenebilir enerji kaynaklarındaki gelişme ve yaygınlaşma hızının Küresel iklim değişimi ile mücadelede ve belirlenen hedeflere ulaşma konusunda yetersiz kalacağını belirten Yıldız,Küresel iklim değişimi tehditi çok belirleyici oluyor. Artık önleme sınırı aşıldı.Bu nedenle biz bu tehditi önlemeye değil sadece ona uyum sağlayıp oluşacak olan zararları azaltmaya çalışıyoruz dedi. Suyun bölgelere göre sonlu bir kaynak olduğuna da dikkat çeken Dursun Yıldız milyonlarca yılda oluşmuş su çevriminin bozulmaması için çaba sarfedilmeli doğanın sınırları zorlanmamalı dedi.  Deniz suyu arıtımı gibi yapay su üretme çözümlerinin su sorununa kalıcı ve sürdürülebilir çözümler olmaktan şimdilik uzak olduğuna dikkat çeken Yıldız Su Yönetiminin temel amacı önce eldeki mevcut su kaynağını  doğal çevre hassasiyetini öne çıkartarak en verimli şekilde kullanmak olmalıdır dedi. Konuşmasında suyun biyolojik dünyasındaki duruma da değinen Yıldız bu alandaki  yaşanan kirliliğin geleceğimizi tehdit eden en önemli unsurlardan biri olduğunun altını çizdi. Doğa ve doğal kaynaklar sevgisini doğal çevrenin sürdürülebilirliğini sağlayacak bir “Doğa koruma ve sürdürülebilir kullanma” bilincine evrilmesi gerektiğini de vurgulayan Yıldız konuşmasının sonunda “21. Yüzyıl insanlık için çok zor geçecek. Bu zorluklarla başa çıkabilmek için doğal kaynaklarımızın korunması ve sürdürülebilir  kullanımı konusunda radikal bir düşünce devrimine ihtiyacımız var. Klasik yaklaşımları tekrar edip zaman kaybetme lüksümüz kalmadı “ vurgusu yaptı. Dursun Yıldız konferansı boyunca izleyicilerden gelen sorulara da yanıtlar vererek konferansını tamamladı. HPA News  


Henüz içerik eklenmemiş. Biz ilgilenirken siz bu sırada diğer sayfalara göz atabilirsiniz.