Paris’ten Önce Son Durak - II. İstanbul Karbon Zirvesi (2-3 Nisan 2015)
- II. İstanbul Karbon Zirvesi kapılarını 2-3 Nisan tarihlerinde aralıyor. Karbon salımını azaltmak için ülkelerin ne tür politikalar ve araçlar geliştirmesi gerektiğinden temiz teknolojiye geçiş ve enerji tasarrufu yoluyla sektörlerde nasıl azaltım sağlayabileceğine kadar çok farklı konuların tartışılacağı zirvede Paris Anlaşması öncesi Türkiye’nin mevcut durumu ile olası hedefleri de uzmanlar tarafından ele alınacak
- Zirve Başkanı Prof. Dr. Karakaya:
“Küresel anlamda beklenti; Paris Zirvesi’nde bir anlaşmaya varılması ve Türkiye’nin de sera gazı emisyonunu azaltacak önlemleri içerecek planını hazırlaması ve bu konudaki katkısını BM’ye sunması yönünde”
2-3 Nisan 2015tarihlerinde gerçekleştirilecek II. İstanbul Karbon Zirvesi’nin Başkanı Prof. Dr. Etem Karakaya, zirvenin yalnızca Türkiye’nin emisyon salınımına ilişkin tartışmalara ev sahipliği yapmakla kalmayacağını belirterek, küresel anlamda mevcut durum ve beklentilerin de işin uzmanları tarafından tüm yönleriyleele alınacağını söyledi.
- İstanbul Karbon Zirvesi Başkanlığının yanı sıra Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) ile Adnan Menderes Üniversitesi İktisadi ve İdari BilimlerFakültesi Dekanlığı görevlerini de sürdüren Prof. Dr. Karakaya, Kyoto Protokolü’nün ardından ilk defa küresel ölçekli anlaşma yapılmasına dair bir umudun doğduğunu belirterek, “Aralık ayında Paris’te düzenlenecek iklim zirvesinde Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında bir anlaşmaya varılabilmesine dair küresel bir beklenti var. Ülkelerin emisyonazaltım katkı planlarını (INDC) BM İklim Değişikliği Sekretaryasına Mart ayının sonuna kadar sunmaları gerekiyor” dedi.
“Dünya tarihinde bir ilk”
2009 yılında düzenlenen Kopenhang İklim Zirvesi’den bir anlaşma çıkmamasının büyük bir hayal kırıklığına neden olduğunu ancak Kyoto Protokolü sonrasında dünya ülkelerinin seragazıemisyonazaltımı konusunda uluslararası bir anlaşmaya varması için çabaların halen devam ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Karakaya, şöyle devam etti:
“Ancak 2015 için hepimizin ümidi en üst seviyede. Bu zirvenin hemen öncesinde ülkelerin ortak bir noktaya varabilmeleri için farklı koşullar mevcut. Özellikle ABD ve Çin gibi en fazla sera gazı emisyonu sağlayan iki ülkenin seragazıazaltımı ve yenilenebilir enerjiye geçiş için yaptıkları mutabakat çok önemli. Bilindiği üzere ekonomik büyüme daha fazla mal üretimi ve daha fazla enerji kullanımı anlamına geliyor. Bu da sera gazı emisyonlarının artışını beraberinde getiriyor. Ancak, dünya tarihinde ilk kez 2014 yılında küresel ekonomi büyürken sera gazı emisyonu azaldı. Yaşanan bu gelişme, ekonomik büyüme sağlanırken sera gazı emisyonlarını da belli bir seviye de tutup azaltabilmemizin mümkün olduğunun ispatı olması açısından son derece önemli.”
“Türkiye katkılarını BM’ye sunmalı”
Türkiye’nin sera gazı emisyonunda bugün itibariyle çok fazla yükümlülük almadığına dikkati çeken Prof. Dr. Karakaya, “Ekonomik ve potansiyel açıdan bakıldığında Türkiye’nin çok iddialı bir azaltım yükümlülüğüne girmesi mümkün gözükmemekte. Kendi grubundaki ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin mevcut üretim ve tüketim yapısı ile kullanılan enerji karışımının payı seragazıazaltımını yüksek maliyetli ve sınırlı kılacak şekilde gözüküyor. Ancak emisyonazaltımı için önemli çalışmalar mevcut. Türkiye’nin artan emisyonlarını azaltma, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi konularda önemli hedefleri var. Tüm bunlar değerlendirildiğinde Türkiye’den genel beklenti önceki yılların aksine Ulusal SeragazıAzaltımplanını BM’ye sunması ve küresel sorumluluk alan ülkelerin bir parçası yönünde” şeklinde konuştu.
“İstanbul’daki zirve Türkiye’nin hedefleri açısından büyük önem taşıyor”
“Türkiye’nin artan emisyonlarıazaltma noktasında ulusal eylem planını esas alacağını ” söyleyen Prof. Dr. Etem Karakaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizin ev sahipliğinde gerçekleşecek II. İstanbul Karbon Zirvesi’nde, konunun uzmanları Paris’te yapılması beklenen anlaşmanın içeriğini geniş bir şekilde tartışacak. Tüm bunların yanı sıra alanında uzman kişiler, temiz enerjiye geçiş teknolojileri, karbon piyasaları ve uygulanacak bir emisyon ticareti sisteminin etkinliği başka ülkelerde uygulamalar esas alınarak tartışılacak, üretim ve tüketim kalıplarının sürdürülebilirlik çerçevesinde nasıl ele alınması gerektiği gibi çeşitli konularda da görüşlerini bildirecekler. Tüm bunları alt alta sıraladığınız zaman İstanbul’daki zirvenin Türkiye’nin hedefleri ve enerji-yoğun işletmeler açısından büyük önem taşıdığını söylemek zor değil.”
- İstanbul Karbon Zirvesi
Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen zirve bu yıl da Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği ve Enerji Verimliliği Derneği tarafından düzenleniyor.
Sürdürülebilirlik alanında markalaşmış olan; üst düzey devlet yetkililerinin, akademisyenlerin, özel sektörden firmaların bir araya geldiği II. İstanbul Karbon Zirvesi, 2-3 Nisan tarihlerinde Grand Cevahir Hotel &Convention Center’da kapılarını açacak.
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın