ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

HABERLER

Türkiye'nin en büyük kent forumu 'MARUF' sona erdi

5 Ekim 2019 SPD Başkanı Dursun Yıldız : Afetle başedebilir bir kent için sosyal altyapının ve toplumsal dayanıklılığın arttırılmasına ve bu kapsamda NGO’ların önemine dikkat çekti. Sunumunda, beklenen  İstanbul depreminde su ve çevre sağlığı konularındaki risklere de değinen Yıldız depreme hazırlanan dünyanın diğer kentlerinden örnekler verdi.   Marmara Belediyeler Birliği tarafından Türkiye'de şehircilik alanında küresel marka kent forumu kazanmayı hedefleyen ve iki yılda bir düzenlenen Marmara Urban Forum (MARUF) İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlendi . "Çözüm Üreten Kentler" mottosuyla şehirlerin tasarımı, dönüşümü ve yönetiminde önemli rol oynayan paydaşları bir araya getiren programa 25 ülkeden 200'den fazla konuşmacı ve 5 binden fazla kişi katıldı. Türkiye'nin en büyük kent forumu olarak bilinen formun açılışına Marmara Belediyeler Birliği ve aynı zamanda Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri M. Cemil Arslan, büyükşehir belediye başkanları, büyükelçiler, temsilciler, dünya ülkelerinin belediye başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış programında Barış için Müzik Vakfı'nın 100 çocukla gerçekleştirdiği 'Çocuk ve Gençlik Orkestrası' performansıyla açılışa renk kattı. "Etkin ve Verimli yerel yönetimlere ihtiyaç var" Formun açılış konuşmasını yapan Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri M. Cemil Arslan, "Disiplinler arası ve sektörler arası bir ilişkiyi dikkate alan, bilgi temelli, üretken ve açık bir sistem kurmadan ne ülkeleri, ne de şehirleri etkili bir biçimde yönetme imkânı yok artık. Sağlıklı, güvenli, temiz ve yaşam kalitesi yüksek insanların yaşadığı şehirler, etkin ve verimli yerel yönetimleri gerektirmektedir" ifadelerini kullandı. "İnşa ettiğimiz şehirler nasıl?" Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ise konuşmasında "İnşa ettiğimiz şehirler nasıl?" sorusu ile forumun önemine dikkat çekti.. Modern şehircilik anlayışı bütün boyutlarıyla varlık sebebini kaybetmiştir. İnsanın kendisiyle, çevresiyle, dünyayla, diğer insanlarla ilişkisi, şehirlerde büyük bir imtihan vermektedir. Çok üretiyoruz, çok tüketiyoruz. Evlerimiz konforlu fakat şehirlerimizdeki konfor giderek değişim gösteriyor. Bu nedenle kentsel, endüstriyel dönüşümü anlatacağız. Şehirlerimizin benzersiz olması için şartları tartışacağız. Teknolojinin şehirlerimize nasıl akıl katacağını inceleyeceğiz. Çevremizle ahdimizi yenilemenin yollarını arayacağız. Her bireye, toplumun her kesimine ulaşması gereken hizmetleri burada değerlendireceğiz" şeklinde konuştu. 3 gün sürdü 3 gün süren  MARUF'ta buluşan belediye başkanları, kamu sektörü, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve ilgili diğer paydaşları, kentsel hizmetler ve kent yönetimi konusunda farklı yaklaşımları bir arada değerlendirme fırsatı buldu. Şehir sorunlarının yanında önemi ve fonksiyonunu da tartışmak için farklı seslerin bir araya geldiği Maruf, küresel ve yerel bilgilerin paylaşıldığı bir zemin oldu. 1-3 Ekim tarihleri arasında farklı salonlarda gerçekleşen  oturumlarda 12 ayrı tema işlendi. Bu temalardan biri olan Resilience ( Başedebilirlik) temalı oturumda Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız da bir sunum yaptı Dursun Yıldız sunumunda afetle başedebilir bir kent oluşturmak için sosyal altyapının ve toplumsal dayanıklılığın arttırılmasına ve bu kapsamda NGO’ların önemine dikkat çekti. Bugüne kadar 20 yıl içinde İstanbul’un depreme hazırlanması konusunda çok önemli bir yol katedildiğini belirten Yıldız ancak toplumun afetlere hazırlanması bu konuda görev ve sorumluluk alanları daha net tanımlanarak NGO’lara  risk ve kriz yönetiminde daha fazla görev verilmesi gerektiğini savundu. NGO’lerin sosyal alanda afet kültürü oluşturma ve ilk müdahale  konusunda başarılı olduklarını belirten Yıldız bu alandaki eksikliklerin tamamlanmasının önemine dikkat çekti. İstanbul’da  afet  riskini azaltma konusunda Üniversitelerde yapılan Doktora ve Yüksek lisans çalışmalarındaki bulguları da paylaşan Yıldız, bu çalışmalarda istanbul'da yaşayanların deprem için yapılan hazırlıkları yetersiz buldukları ve örgütlü bir yapı içinde yer almak için istekli olduklarının ortaya çıktığını belirtti. İstanbul kentinin sosyal ve toplumsal olarak afetle başedebilirlik  seviyesinin belirlenmesi ve bu konuda tedbirler alınması için acilen  bir çalışmanın yapılması zorunlu diyen Yıldız,bu alandaki eksikliğin son 5,8 lik depremde ortaya çıktığını ve toplumun yeterince hazır olmadığının anlaşıldığını belirtti. Yıldız bir kentte sosyal olarak afetle başedebilirlik seviyesinin arttırılması  için “Sosyal Altyapı Planları Hazırlanması ”nın önemine de değindi.     İstanbul kentinin sosyal ve toplumsal olarak afetle başedebilirlik  seviyesinin belirlenmesi ve bu konuda tedbirler alınması için acilen  bir çalışmanın yapılması zorunlu diyen Yıldız,bu alandaki eksikliğin son 5,8 lik depremde ortaya çıktığını ve toplumun yeterince hazır olmadığının anlaşıldığını belirtti. Yıldız bir kentte sosyal olarak afetle başedilebilirlik seviyesinin arttırılması  için “Sosyal Altyapı Planları Hazırlanması ”nın önemine de değindi. Sunumunda beklenen  İstanbul depreminde su ve çevre sağlığı konularındaki risklerden de sözeden  Yıldız, depreme hazırlanan ABD ve Japonya’nın bazı  kentlerinden örnekler verdi. İstanbul’da beklenen depremin 3000 civarında yangına sebep olacağının tahmin edildiğini de söyleyen Yıldız deprem sonrasında suyun en acil olarak gerekeceği alanın bu alan olduğunu ifade etti. Bunun için deprem riski yaşayan bazı kentlerde , deprem öncesi denizden pompalanacak  suyun biriktirileceği sağlamlaştırılmış depolar ve şebekeler kurulduğunu bu konuda İstanbul’un da(özellikle Küçükçekmece ,Avcılar, Bakırköy hattında )  bir hazırlık yapabileceğini belirten Yıldız, hazırlanmakta olan İstanbul Su Yönetimi Master Planında bu konunun da ele alınacağını düşündüğünü belirtti.   Forumun Kapanış Oturumu Hareketli Geçti Forumun üçüncü günü kapanış oturumu 11:00-12:30 saatleri arasında gerçekleşti. Bu oturumda Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Büyükakın,İlhan Tekeli, Selahattin Yıldırım,Gülden Erkut,Alim Arı,Aslı Ceylan Öner,Yunus Uğur,M.Cemil Aslan,Ezgi Küçük katıldı. Kapanış oturumunda Genel Sekreter Cemil Arslan foruma %65-70 oranında üniversite öğrencisi olan yaklaşık 5000 kişi katıldığını ve 25 ülkeden 200’ü aşkın konuşmacının sunum yaptığını belirtti. Forumun hazırlanış süreci ile ilgili bilgiler verdi ve daha iyiye ulaşmak için konuşmacıların eleştirilerini beklediğini belirtti. Doç Dr. Aslı Ceylan Öner  Forumu değerlendirmesinde; 2007 yılında kentler bir kırılma yaşadı ve kentlerdeki nüfusu kırsalın üstüne çıktı,Dijital çağdan ,Kentler çağına bir geçiş yaşadık,Kentler insanlığın en büyük ayak izi ,Kentleşmenin küreselleşmesi noktasına gelindi,Doğru sorular sorarak sorunlarımızı çözebiliriz dedi. Doç Dr. Alim Arı ; Forumda ele alınan 12 temanın belirlenmesi kolay olmadı,Bilgi ve eylemle bütünleşik bir bakış açısı oluşturabiliriz,Makul çözüm arayışından yanayım,Normatif meseleleri tartışmak için önce partnerlerin eşit düzeyde konuşabilmesi gerekiyor,Forum sonrası yapılacak olan çalışmalar önemli olacak . Yunus Uğur: İstanbul Şehir Ünüversitesi Şehir Araştırmaları Merkez Müdürü .Forumun İstanbul’da yapılması ve İstanbul’un bu foruma katkısı önemli ,İstanbul’un çok katmanlı özelliği var. Veri tabanı ve anlık veri toplanması çok önemli hale geldi,Farklı şehir vizyonları oluşmaya başladı,Forumun Doktora Öğrencileri bölümü çok anlamlı oldu. Prof.Dr. Gülden Erkut : Küresel gündemin yereldeki yansımaları sürüyor,Sürdürülebilir kalkınma amaçları ile yeni kent vizyonu oluştu, Stratejik düşünceyi geliştirmemiz gerekiyor,İklim değişikliği,göç,ulaşım ve ikincil kent temaları öne çıkıyor. Prof.Dr. İlhan Tekeli: Dinleyiciler Forumun ancak yedide birini izleyebildi .Bu nedenle forumun tümü için bir yorum yapmak veya özetlemek zor.Bundan sonraki MARUF’a nasıl girdi sağlayabilirim diye düşündüm. Bütük toplantıların doğası farklı .Bu toplantılarda çok sayıdaki küçük katkıların yanyana gelmesi derinlikli tartışmaları engelliyor.Bu toplantılara yer yer derinlik katılmalı.Her düzenlenen MARUF toplantısındaki derinlik bu toplantılarda gelişmiş bir düşünce oluşturur ve bu da markalaşmayı getirir.Çözüm arayan kentler teması altında neden çözüm üretemiyoruza da bakmak lazım.Güven sorunumuz var.Toplumda güven yoksa sosyal sermaye yok,iş yapabilme kapasitesi yoktur,Güveni nasıl arttıracağız?Bunun çözümü yerel yönetimlerde üretilecek.Yüzyüze gelinecek mekanlara ihtiyaç var.Çözümü merkeze alan bir siyasi kültürümüz yok.Kent Planlaması daha da karmaşıklaştı.20 yıl önce bir kentin nasıl planlanacağını bilirim diyebiliyordum ama şimdi bunu söylemek kolay değil.Dünyanın yarısından fazlası  kentlerde yaşıyor ama bundan daha önemli bir şey oluyor.Önce kentlerin merkezinde sürekli bir yoğunlaşma oldu ama bu süreç bugün ortadan kalktı.Kentler büyürken desantralize oldu.Büzülen kentler ortaya çıktı.Bunun sonucu çok sayıda merkez ortaya çıkıyor ve biz bunların verilerine sahip değiliz. Planlama, hem plan hem de teori ile birlikte yapılması gereken bir süreçtir.Burada öncelikle makro bir bakışa ihtiyacınız var.Büyük sorunları formüle etmezseniz küçüklerde kaybolur gidersiniz.Bu nedenle planlamada büyük resim önemlidir. Kamusal Mekanlar: Bu kavram birbirine güven duymayı oluşturan mekanlar yaratmak demek.Bildirilerde bu derinlik yoktu.Kamusal mekan sadece yeşil alan kavramına indiridi.Sosyal sermayesi yüksek bir yerellik yaratmalıyız bunun için bir derinlik yaratmalıyız. Selahattin Yıldırım:Marmara Belediyeler Birliği Eski genel Sekreteri.Birlikte düşünme birlikte yapma doğru ama düşünce bireysel olarak oluşturulur.Araçsal düşünce sadece üretim üzerine düşünce üretmeyi getirir.Ancak bizim derinleşmeye ihtiyacımız var .Yeni bir düşünce sitemine ihtiyacımız var. Bu dünya yönetilemiyor.BM İngilizlerin kurduğu bir pazarlık ortamı. Aksiyon planı gerekli Doç.Dr.Tahir Büyükakın:  Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı.Daha çok felsefeye ihtiyacımız var.Kentleşme konusunda sistemik bir problem var.Büyük resme odaklanmayı kaçırdık.Ayrı disiplinlerde uzmanlaşma önemli ama biz bu süreçte uzmanlaşma körlüğü yaşadık.Uzmanlaşmayla birlikte büyük bütünü kaçırmaya başladık.Bu nedenle disiplinlerarası çalışmaya ihtiyaç var.Gelecek toplantıda bir ana tema seçip onun etrafında şekillenmeliyiz.Burada ele alınan 12 alandan dünyadaki en iyi uygulamalar hangileri ,bunları küresel ve bölgesel ölçekte ele alıp incelemeliyiz. Bu çalışmayı tekrar iki sene sonra düzenlenecek toplantıya ötelemeden sürekli kılmalıyız. Oda çalışma grupları ve bir de sürekli çalışma grubu oluşturulabilir. Dünyayı değiştirmek istiyorsak oturarak olmaz.Önce ayağa kalkmalıyız.Kullanacağımız dil çok önemli ve stratejik planlamaya ihtiyacımız var. Forum ,bu etkinliğe katkı koyan tüm çalışanların sahneye davet edilmesi ve kendilerine tek tek teşekkür edilmesi ile sona erdi. HPA News.
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış