Su Politikaları Derneği’nden 22 MART DÜNYA SU GÜNÜ için kısa değerlendirme
- 20.03.2019
- Yazar:admin
- 614
Her yıl 22 Martta çeşitli etkinlikler düzenlenen
Dünya Su Günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından, giderek artan temiz su sorununa dikkat çekmek amacıyla 1993 yılında kabul edilmişti. BM’nin bu kararından sonra Dünya nüfusunun temiz suya ulaşım ve sağlıklı bir çevrede yaşama sorunları için birçok uluslararası kuruluşun çeşitli çalışmalar yaptığını gördük.
Bu çalışmalardan kısmen bazı sonuçlar alınmasına rağmen dünyada su gibi talebi sürekli ve yaşamsal bir doğal kaynağa ulaşma sıkıntısı çeken hala 1 milyarı aşkın insan bulunmaktadır.
1993 yılından bu yana dünya suyuna ulaşım sorunu ve suyla ilgili diğer sorunlar artmaya devam ederken bazı geçmişe nazaran farklılıklar da göstermeye başladı. Su,enerji,gıda ve çevre arasındaki ilişkiler arttı. Bu durum, bu alanlarda bağlantılı krizlerin çıkmasını da tetikledi. Su hizmetleri yönetiminin özel sektör eliyle yapılması girişimleri artmasına rağmen bu konuda oluşan sosyal tepkiler bu girişimin hızını azalttı. 21.nci Yüzyılın ilk 20 yılındaki durum su konusunda küresel ölçekte yeterli bir hassasiyetin sağlanmadığını ortaya koymaktadır.
Dünya nüfusunun yaklaşık yarısının sınıraşan su havzalarında yaşadığı biliniyor.Özellikle gelişmekte olan ülkeler artan su talebi,hızlı kentleşme ve iklim değişiminin olumsuz etkileri ile su kaynakları yönetimi hızla güvenlikleştiriliyor. Su yönetimi ile doğrudan ilişkili olan gıda güvencesi sağlama politikaları doğrultusunda gelişmiş ülkeler özellikle Afrika’da büyük araziler kapattılar .Bu da ülkelerin gıda konusunda kendi güvencelerini sağlamak yönündeki politikalarını etkiledi. Ekolojik dengenin korunması ise bu güvenlikleştirme yaklaşımlarının etkisi ile daha geri sıralara düşüyor.
BM’nin ilgili bazı komisyonlarının dışındaki tüm küresel inisiyatiflerin su sorunlarını suya ulaşamayan canlıların ve ekolojik dengenin yararına çözümler üretmek için ele almadıkları artık biliniyor. Dünya Su Konseyi ve benzeri diğer uluslararası kuruluşların su sorunlarına yaklaşımı ekosistem dengesi ve suya ulaşım hakkı çerçevesinde sürdürülebilir çözümler üretmekten çok uzak. Bu nedenle su sorunlarının küresel ölçekte çözümü çok kolay olmayacak. Daha bölgesel ve ülkesel ölçekte çözümler için paradigmanın değişmesi, radikal bir düşünce devrimi ile toplumsal bilincin arttırılması, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının ortak amaçlar oluşturarak daha fazla çalışmaları gerekiyor.
SPD
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın