ABD’de “ Dicle ve Fırat Havzasında Su ve Güvenlik Planlaması ” Raporu Yayınlandı
- 08.08.2023
- Yazar:Dursun Yıldız
- (0) Yorum
- 226
ABD’de “ Dicle ve Fırat Havzasında Su ve Güvenlik Planlaması ” Raporu Yayınlandı
10-15 yılda bölgede su yönetilemez duruma gelebilir !
8 Ağustos 2023
HPA News- Uzun dönemdir siyasal istikrarsızlığın yaşandığı Ortadoğu’daki su kaynaklarının havzadaki güvenlik planlaması üzerindeki etkileri ABD’nin Quantico, Virginia: Deniz Piyadeleri Üniversitesi uzmanları tarafından incelendi.
Bu proje 1997 yılında ABD Hava Kuvvetleri Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nün finansmanı ile başlamış ve projenin sonunda 1999 yılında Ulusal Savunma Üniversitesi tarafından “Fırat Üçgeni: Güneydoğu Anadolu Projesinin Güvenlik Sonuçları” başlıklı bir rapor yayınlanmış. 2004 ve 2005 yıllarında, ABD Savunma Bakanlığı ve ABD Avrupa Komutanlığı'ndan alınan finansmanla bölgeye tekrar seyahat edilmiş.
Bu incelemelerden sonra Dr. Erickson ve Albay Lorenz, 2013 yılında Orta Doğu'daki su kıtlığının askeri planlama için önemini vurgulayan “Stratejik Su” raporunun ilk baskısını yayınladılar. Bu raporun genişletilmiş ikinci baskısı Quantico, Virginia: Deniz Piyadeleri Üniversitesi tarafından 2023 yılında yayınlandı.
Stratejik Su: Irak ve Güvenlik Planlaması başlıklı raporun girişi ve özet ve sonuç bölümlerinde aşağıdaki bilgilere yer verilmiş;
Stratejik su
Irak ve Dicle –Fırat Havzasında Güvenlik Planlaması
Genişletilmiş baskı
Frederick Lorenz ve Edward J. Erickson
Genellikle, günümüzün önemli güvenlik meselelerini düşündüğünde, kitle imha silahları, hipersonik füzeler veya yapay zeka gibi konular haber başlıklarını doldurur. Çatışmanın stratejik nedenleri genellikle gözden kaçar. Su kıtlığı bu konulardan biridir Su kıtlığı ekonomik sorunların, gıda kıtlığının, göç ve toplumsal yer değiştirmenin temel nedeni olabilir, ancak araştırma literatürünün gösterdiği gibi bu nedenleri ölçmek ve kanıtlamak zordur. Su kıtlığının etkisi geniş kapsamlı olup bir devletin temellerini aşındıran fay hatlarını arttırır. Su kıtlığı genellikle çatışmanın doğrudan bir nedeni değildir, daha ziyade bir devletin ekonomik ve sosyal yapısını istikrarsızlaştırır, güvensizlik yaratır ve potansiyel anlaşmazlıkları çatışmaya doğru sürükler.
Bu yayında Edward Erickson ve Frederick Lorenz, Fırat-Dicle Nehirleri ile ilişkili artan su kıtlığının bölgesel istikrarı nasıl etkilediğine dair ayrıntılı açıklamalar sunmaktadır.
Çevre güvenliğini araştırmanın zor yönlerinden biri problemin çerçevesini tanımlamaktır. Dr. Erickson ve Albay Lorenz bunu havzaya odaklanarak yaptılar. Bu, su kıtlığı ve kıyıdaş ülkelerin güvenlik dinamikleri arasındaki ilişkinin ele alınarak incelenmesini sağladı. Bu su kaynağını paylaşan dört ülke (İran, Irak, Suriye ve Türkiye) nin tümünde az yada çok su sorunu yaşanmaktadır. Yazarlar bu yayında yukarı kıyıdaş ülkenin aşağı kıyıdaş için tahsis edilecek su miktarını belirlemesi “ gibi çok genel bir sorunu tartışıyor.
İran örneği, su kıtlığının devletin güvenlik ve istikrarını bozmadaki rolünü ortaya koymaktadır . İranda akiferlerin aşırı kullanımı nedeniyle obruklar ortaya çıkıyor. İşgücünün tahmini üçte birini kullanan tarımsal üretim azalıyor ve çift haneli işsizliğe yol açıyor. Bu da ülkenin Kuzeybatısındaki Tarım Merkezi'nde gösterilere, yerel ürünlerin kıtlığına ve gıda enflasyonuna neden oldu. Bu güncellenmiş olan çalışma, Orta Doğu'yu daha geniş bir açıdan ele alarak incelemiştir.
Su kıtlığı, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi beklediğimiz yerlerden, Cape Town, Sao Paulo ve Chennai gibi tahmin etmediğimiz yerlere yayılıyor. Fırat-Dicle havzasındaki su gerilimi ve işbirliğinden ne kadar çok şey öğrenirsek, gelecekteki krizleri daha bilgili bir şekilde daha geniş bir perspektiften ele alma imkanımız artacaktır.
Dr. Erickson ve Albay Lorenz, 2013 yılında Orta Doğu'daki su kıtlığının askeri planlama için önemini vurgulayan “Stratejik Su” kitabının ilk baskısını yayınladılar. Son beş yılda ABD Ulusal Güvenlik önceliğinde Güney Pasifik ve Avrupa'daki su kıtlığının Savunma Bakanlığı için daha az endişe kaynağı olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, bu sorun, ABD’nin ilgili ve ilişkili olduğu tüm coğrafyalarda nüfus artışı, kirlilik ve değişen bölgesel iklim koşulları nedeniyle artmaktadır. Bu rapor, azalan su kaynaklarının tüm askeri operasyonların planlanması ve yürütülmesi üzerindeki etkisinin dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
Matthew R. Slater, PhD1
Önsöz
Bu önsözü 2022'nin sonlarında yazarken, Fırat ve Dicle Havzası’nın kıyıdaş devletleri, görünürde net bir çözüm olmadan huzursuzluk ve siyasi istikrarsızlıkla sarsılmaya devam etmekteydi. Bu çalışmamız için kritik olan iki ülkede - Suriye ve Irak – koşullarının hızla değişmesi ABD dış politikası için büyük zorluklar oluşturuyor.
Suriye hükümeti, büyük güçlerin de dahil olduğu geniş bir çatışmaya dönüşen ölümcül bir iç savaşın çözülmesine yardımcı olabilecek uluslararası çabaları kabul etmedi. Birçok uzman Suriye hükümetinin şimdiye kadar çoktan düşeceğini tahmin etmişti., ancak Beşar Esad rejimi şaşırtıcı bir esneklik gösterdi ve iktidarını sürdürdü. Irak'ta ekonomik kalkınma belirtileri var, ancak hükümet içinde altta yatan bölünmeler, mezhep çatışmaları ve yolsuzluklar ülkenin ilerlemesinin önüne engel olmaya devam ediyor. Havzadaki otonom ve bağımsız Kürt oluşumlarının ortaya çıkması zaten tehlikeli derecede karmaşık bir jeopolitik durumu, daha da karmaşıklaştırıyor. Amerika Birleşik Devletleri, hem Irak hem de Suriye'deki bölgesel taahhütlerinde aynı noktada birleşiyor.
Bu rapor bölgede suya erişimin incelenmesinden daha çok daha geniş bir bağlamda bölgesel su güvenliği ile ilgilidir. Temiz su sıkıntısı bugün giderek artan bir şekilde güvenlik planlamasında stratejik bir faktör olarak tanımlanıyor.
Fırat-Dicle nehir havzasında su dağıtımı ve yönetimi iklim değişikliği ile birlikte bölgesel istikrar tehdidi olarak giderek daha fazla ortaya çıkmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, kıyıdaş devletlerinin ulusal çıkarlarıyla doğrudan bağlantılı olan Fırat- Dicle Havzası'nın istikrarı konusunda uzun vadeli bir stratejik ilgiye sahiptir. “Stratejik Su: Irak ve Güvenlik Planlaması “ raporunun genişletilmiş ikinci baskısı, Fırat-Dicle Nehir havzasında jeopolitik durumun analizini güncellemekte ve havza ülkelerinin isteklerinin kapsamını genişleterek ele almaktadır. Rapordaki yeni bölümler olarak “Coğrafya, Kürtler ve Su” ile “Veri, Bilim ve Diplomasi” bölümleri yer almaktadır. Raporun “Güvenlik planlaması ve gelişen kriz” başlıklı sonuç bölümü güvenlik planlamacıları için değerlendirmeler sunmakta ve probleme sağlam yaklaşımlar önermektedir.
Gelecek
Dünya Orta Doğu'daki yeni krizleri izlerken Fırat-Dicle Havzası'ndaki su ve güvenlik sorunları yeni bir duruma ulaştı. Bölgedeki mevcut belirsizliğe rağmen, uluslararası sistem havzadaki su ve güvenlik konularında harekete geçmek için beklememeli. Bu çerçevede diğer önceliklerden uzaklaşmadan, bölgesel işbirliği ve Irak'ta istikrarlı bir hükümetin oluşumuna katkı sağlayacaktır. Irak'ın 2003 yılındaki işgali 20 yıl sonra hala bölgesel istikrarsızlıklar yaratmaya devam ediyor Amerika Birleşik Devletleri Irak'a karşı özel bir sorumluluk taşıyor ve bunun gereğini yerine getirmeli.
Bugün, su konusunda artan ihtiyaç ,yaşanan sıkıntılar, hazırlanan raporlar Fırat-Dicle havzasındaki çözümler için raporun sekizinci bölümünde ele alındı.
Uzun süredir bölgede süregelen sorunlarla başa çıkılamadığı için su krizinin yönetilemez seviyelere ulaştığı 10-15 yıl içinde daha da belirginleşecektir. ABD Dışişleri Bakanlığı, suya güvenilir ve sürdürülebilir erişimi “bir ülkenin ulusal güvenliğinin temel unsuru” olarak görüyor. Dicle -Fırat Havzasında su durumu daha da kötüleşirse Irak’ın kaybedecek çok şeyi olacak.
Bölgede güvenlik sorunları ve istikrarsızlık ortamına rağmen hala gerçekleştirilebilecek çok şey var. Su bölgede işbirliği için hala bir fırsat olarak düşünülmelidir. Amerika Birleşik Devletleri ve uluslararası toplum, yukarıda belirtilen girişimleri çok az bir finansman sağlayarak destekleyebilir. Bu girişimlerin faydaları kısıtlı olan suya erişilebilmesinin çok ötesine geçecek ve krize karşı tedbir alınması olacaktır. Ayrıca, bölgedeki barışı ve istikrarı korumak ABD’nin stratejik çıkarlarını da destekleyecektir.
Rapor Nasıl Hazırlandı ?
Bu proje 1997 yılında ABD Hava Kuvvetleri Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nün finansmanı ile başladı.
Frederick Lorenz, Ulusal Savunma Üniversitesi öğretim üyesi idi. Bu ilk hibe, bölgeye seyahat etmek ve bir araştırma projesi yürütmek için kullanıldı. Bu projenin sonunda 1999 yılında Ulusal Savunma Üniversitesi tarafından “Fırat Üçgeni: Güneydoğu Anadolu Projesinin Güvenlik Sonuçları” başlıklı bir rapor yayınlandı.
Bu yayının hazırlanmasında Brian R. Shaw, Aaron T. Wolf ve John F. Kolars' tan katkı alındı.
2004 ve 2005 yıllarında, ABD Savunma Bakanlığı ve ABD Avrupa Komutanlığı'ndan alınan finansmanla bölgeye tekrar seyahat edildi. Türkiye’nin Ankara'daki ABD büyükelçiliğinin yardımı ile Şam, Suriye; ve Irak, Bağdat,a seyahat düzenlendi ve bölgede temaslar kuruldu.
HPA News.
Kaynak: Frederick Lorenz and Edward J. Erickson (2023) Strategic Water Iraq and Security Planning in the Euphrates - Tigris Basin, Expanded Edition. Marine Corps University Press USA. Available at: WWW.USMCU.EDU/MCUPRESS
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın