ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Genel

Karadeniz Satrancında En Stratejik  Hamle : “Kanal İstanbul “    

                                                                                     Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek                                                             isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır.                                                                                                    Bertolt Brecht Dursun Yıldız HPA Başkanı dyildiz@hidropolitikakademi.org 22 Ocak 2018 ÖZET Son günlerde güzergahı belirlenen ve bu yıl içinde inşaatına başlanacağı belirtilen Kanal İstanbul Projesi aslında partiler üstü ,hükümetler üstü, finansman zorluğu olmayan,  uzun yıllar önce Bülent Ecevit’in de gündeminde olan uluslararası bir projedir. Projenin Montrönün revize edilmesine ve  Batının  Karadeniz’e açılmasına  yönelik stratejik ağırlığı ekonomik getirisinden çok fazladır. Ancak projenin, büyük bir ekonomik hareketliliğe ortam hazırlayacağı da açıktır. Proje, bugüne değin jeostratejik konumunun  uluslararası ilişkilerde sadece  sıkıntısını yaşayan ancak son dönemde bu kozunu kullanmaya başlayan Türkiye’nin Karadeniz Hamlesi olarak kabul edilebilir. Önce 1990 yılında dönemin Enerji Bakanlığı Müşaviri Yüksel Önem  tarafından Tubitak’ın Dergisinde sözü edilen proje daha sonra 1994 Yılında DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in Yerel Yönetim Seçimlerinde İstanbul Belediyesi için seçim vaadi olmuştur. DSP’nin Kanal Projesi adıyla  seçim broşürlerinde yerini alan bu proje daha sonra AKP tarafından gündeme tekrar getirilmiştir. Bu kapsamda 2011 yılında Başbakan R. Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan proje 2018 yılında Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan tarafından temeli atılmak  üzere hazırlıklar tamamlanmıştır. İnşaatına başlanmak üzere olan proje, stratejik, ekonomik ekolojik, uluslararası ilişkiler açısından birçok eleştiriye uğramış ancak yine de sürdürülmüştür. Bu makalede projenin bugünkü siyasi ve uluslararası ilişkiler konjonktründe Orta Asya  Enerji Yolları ve Karadeniz Güvenlik Mimarisi  açılarından  bir analizi yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kanal İstanbul, Karadeniz, Rusya ,Boru Hatları,
  1. Giriş
Kanal Istanbul,  siyasi fizibilitesi ekonomik fizibilitesinden çok daha fazla olabilecek  ve   bazı devletlerin Karadeniz’e giriş-çıkış ve hareket yeteneklerini arttırarak, Kafkasya ve Orta Asya enerji kaynaklarına müdahale kolaylıkları arama olanaklarını arttırabilecek  uluslararası önem ve öncelikte bir projedir.   Bir süredir başta ABD olmak üzere bazı Avrupalı devletlerin bölgede müdahale olanaklarını aradıkları uluslarası gözlemcilerin de bildikleri bir gerçektir. Ukrayna ve Gürcistan’daki renkli devrimler bunu anlamamıza yetmektedir. Kanal İstanbul Projesinin siyasi parti ve hükümet ayırımı olmadan son 23 yıldır gündemden düşmemiş olması , bir anlamda  bu konudaki uluslararası istek ve desteği de ortaya koymaktadır. Bu nedenle projeye verilen bu desteğin amacının  “Montrö Sözleşmesinin diplomasi masasına gelmesi için doğal şartları hazırlamak ve bu Sözleşme’nin Karadeniz’e kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemilerine getirdiği kısıtlamaları kaldırmaktır.” şeklindeki değerlendirmeler artmıştır(2). Ayrıca biz bundan 5 sene önce yazdığımız “Doğu Akdeniz’de Küresel Satranç “ kitabımızda  Kafkasya ve Orta Asya petrol ve doğalgazı talebinde artış olacağı ve Kanal İstanbul projesinin Kafkasya ve Orta Asya petrol ve doğalgazını taşıyan boru hatlarına taşımacılık bakımından bir seçenek oluşturabileceği tespitinde bulunmuştuk.(1). Orta Asya Akdeniz’e  mi Bağlanıyor ? 2011 yılında Başbakan R. Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan enerji ve ulaşım amaçlı  yaklaşık 45  km uzunluğundaki kanal ile Karadeniz’in  Marmara’ya bağlanması amaçlanmıştı. Aslında bu bağlantı Hazar Denizinden Karadeniz’e ulaşım zincir politikasının  bir halkası olup bu durumda orta vadede 4 ülkenin (Türkmenistan, İran Kazakistan, Azerbaycan) Akdeniz’e açılması imkanı doğacaktır. Bunun dışında Karadeniz’e kıyısı olan  diğer 7 ülkenin ticari deniz yolu rahatlığı da  sağlanmış olacaktır (Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Moldova, Romanya , Bulgaristan). Bu nedenle projenin ekonomik açıdan en temel amacı, yakın gelecekte  İstanbul Boğazının kaldırmakta zorlanacağı deniz ulaşımı yükünü  azaltıp Orta Asya-Akdeniz  su yolu güzergahını masanın üzerine çıkartmak olarak ele alınabilir. Makalenin tümünü okumak için lütfen tıklayınız Karadeniz Satrancında En Stratejik Hamle KANAL İSTANBUL      
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış