ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Genel

Yeni Su Yönetimi Paradigması ve Türkiye

ÖZET   İklimdeki değişim ,artan nüfus, artan tüketim ve kirlilik   gibi dünyadaki karmaşık ve sürekli değişimler su kaynakları sistemlerinin uzun erimli sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir.
  1. yüzyıl boyunca ekolojik dengeyi çok hırpalayan insanoğlu 21.yüzyıla girerken başta su kaynakları yönetimi olmak üzere birçok alanda sürdürülebilir yeni paradigmalar geliştirmek zorunda kalmıştır.Son dönemde su yönetiminde çevre duyarlılığı , katılımcılık,şeffaflık ile su, enerji gıda ve çevre’nin birbirleriyle olan  ilişkisi ön plana çıkmıştır.Bütünleşik  Su Kaynakları Yönetimi  ve Uyarlanabilir su yönetimi stratejisi geliştirilen  iki yeni  kurumsal ve yönetsel  paradigma olup su sistemi yönetiminin  eksikliklerine işaret ederler.
Artan değişimler ve gerilim  özellikle artan su  sıkıntısı  ve azalan su kalitesi nedeniyle,su yönetiminde son 50 yılda geliştirilen en etkili yönetim modelleri Bütünleşik Su Yönetimi ve daha sonra da BSKY 'nin uygulamalarından yola çıkarak  Uyarlanabilir  Su Yönetimi stratejisi olmuştur. 20 yüzyılın başından bu yana uygulanan temel “klasik havza yönetimi” anlayışına karşı  eleştiriler 1970 li yılların ortalarından itibaren  başlamıştı. Su sektöründe son 20-30 yılda geleneksel  su yönetimi  anlayışından  daha yerel ve bütüncül bir yönetim anlayışına radikal şekilde bir paradigma değişimi olmuştur. Yakın geçmişte buna benzer bir değişim de daha çok uyumlaştırılmış su yönetimi yaklaşımlarının uygulanması şeklinde görülmüştür. Su Kaynakları yönetiminde “Uyumlaştırılmış Su Yönetimi Stratejisi ” daha esnek ve uygulanabilir bir strateji   olarak  öne çıkmıştır.Bu eğilimin  en  belirgin nedenleri   küreselleşme, iklim değişimi ve  su yönetiminin sosyo-ekolojik sistemin dinamik özelliklerini dikkate  alması gereği gibi  birçok nedenle   su yönetimi ile ilişkili konuların, suyu baskılayan unsuruların  ve karmaşanın artmasıdır. Yerel ve katılımcı su yönetimi anlayışının uygulanması  su yönetiminde entegrasyonun kurumsallaşmasına bir yaklaşım olarak düşünülmüştür.Su yöneticileri bu modeli sürdürülebilir su yönetiminin başarılabilmesi için en uygun  model olarak görmüştür. Ancak bütüncül su kaynakları yönetimi yerelleşme veya entegrasyonun sağlanmasında başarılı olamamıştır. Uyarlanabilir (Adaptive) su yönetiminde “Yöneterek öğrenme-Öğrenerek yönetme “ süreci geliştirilerek BSYK hedeflerine ulaşmak için  araştırmalar “Bütünleşik Uyarlanabilir Su Yönetimi” modeli üzerinde yoğunlaşmıştır. Global ölçekteki  yeni su yönetimi  paradigmaları bir geçiş dönemi içinde olan Türkiyenin Su Yönetimini doğrudan ilgilendirmektedir. Bu makalede , su yönetiminde global ölçekte su yönetimi anlayışında  yaşanan değişim ve yeni su yönetimi paradigması  ele alınmıştır. Bununla ilişkili olarak   Türkiye’deki su yönetiminin  kurumsal, yasal, yönetsel açıdan içinde bulunduğu  geçiş döneminde  dikkat etmesi gereken hususlar araştırılmıştır.Elde edilen sonuçlardan en önemlisi yeni su yönetimi paradigmasında su kurumlarının kurumsal hafızası ile bilgi ve deneyimlerinin çok önemli bir yer tuttuğudur. Bununla bağlantılı olarak Türkiye’nin yeni su yönetimi yapısını  oluştururken mevcut  kurumsal hafızayı  korumaya ve bundan yararlanmaya  azami önem vermesi gereğidir. Anahtar Sözcükler: Yeni Su Yönetimi Paradigması ,Uyumlaştırılmış Su Yönetimi,Türkiye’de Su Yönetimi Tüm makaleyi okumak için  Su-Yönetimindeki-Değişim-ve-Türkiye
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış