Su Politikaları Derneğinden Prof. Dr. Hızır ÖNSOY KARADENİZ TAŞKINLARI İÇİN KONUŞTU !
26 08 2015
Su Politikaları Derneği yöneticisi Prof Dr Hızır Önsoy Doğu Karadeniz taşkınları için aşağıdaki değerlendirmeyi yaptı.
Son olarak Artvindeki taşkın 8 canımızı aldı. 2 kayıp var. Taşkın ve heyelan nedeniyle yine yollar kapandı. Her yıl, iki periyot halinde, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin değişik kesimlerinde, maalesef, bu taşkınları yaşıyoruz. Bu taşkınlar, özellikle, ”Küresel İklim Değişimi”nde, çok daha çarpıcı hale gelecek. Eğer, şu andaki tedbirlerimizi, daha bilimsel kaidelere oturtamazsak, üzücüdür ki, çok daha büyük felaketlerle karşılaşacağız.
Gerek yurtiçinde, gerekse yurtdışında katıldığımız sempozyumlarda, bunları sıkça tartışıyoruz. Bu değişim altında, örneğin, bir bölgede, üç ayda düşen yağış, artık üç günde düşecek. Veya, üç günde düşen yağış, üç saatte düşecek. Bu durumda ne oluyor? Yağış şiddetleri alabildiğine artacak, sızmaya fırsat bulamadan, yağışların büyük bir kısmı akışa geçecek. Bu da, taşkınları, selleri, su baskınlarını tetikleyecek.
Taşkınlar Artacak
Bizim tahminlerimize göre, değişen iklim koşulları sonucunda, zamansal değişimlerle birlikte, yerel değişimler de meydana gelecektir. Ülkemizde, bu değişen yerel yağış rejimlerine göre, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, yıllık yağış ortalamaları da bir hayli artacak; taşkınların önemi daha da belirgin hale gelecektir. Üstelik, gelişen kentleşmede, eskiden geçirimli olan yüzeyler, hızla, betonlaşarak, asfaltlanarak, geçirimsiz hale dönüşürken, yağışlar, bu geçirimsiz yüzeylerde sızamadan, hepsi ve aniden akışa geçiyor.
Bunun yanında, kentler hızla genişliyor. Burada, kanalizasyon ve yağmur suyu şebekelerine bir göz atacak olursak, başka bir hazin tablo karşımıza çıkıyor. Efendim, kentler, tamamen bilime aykırı gelişirken, yağmursuyu şebekelerine de ekleyip uzatıyoruz. Uzatırsınız ama, çıkışlardaki akış çaplarını genişletemedikten sonra, şebekeyi uzatmışsınız, ne işe yarar?
Bu bağlamda, su ile uğraşan bilim adamları ve uygulamacılara büyük görevler düşmektedir. Bütün o eski HİDROLOJİK ve HİDROLİK ESASLAR, yeniden revizyondan geçirilmeli ve uygulamaya sokulmalıdır.
Bilimsel Çözüm Var
Bu olayda ”TEŞHİS” bellidir. ‘REÇETE” bellidir. Fakat ”UYGULAMA” da sorunlar yaşıyoruz. Su Bilimi bunları veriyor. Ama, bizi dinleyen yok.
Açıklamalar yapılıyor. TOKİ konutları yapılırken, bütün işlemler ve ruhsatlar alınmaktadır; çok doğru ve yerinde açıklamalar. Ama, madalyonun öbür yüzüne bakalım. Ruhsat alınırken, o eski kriterler, neden, küresel iklim değişimine göre ve kentleşme değişimine göre revizyondan geçirilmiyor? Yüksek katlı konutlarda, zemin ve zeminaltı katlarının yerleşime açılması ne derece doğrudur?
Yine başka açıklamalar geliyor. Burada TOKİ olmasaydı, Gecekondu Yapılaşma bulunacaktı. Ve, bu teneke yapılaşmada daha çok can kaybı olacaktı. Hayır. Bir kere kötü örnek, örnek olarak dikkate alınmamalıdır. Öte yandan, herbir gecekondunun yeri o kadar güzel seçilir ve ayrıca ”Su Basmanı” o kadar güzel düzenlenir ki, bunları, maalesef, diplomalı mühendisler bile düşünemiyor.
Uygulamacı kurumlar ve bilimsel yaklaşımlar
Uygulamacı kurumlar, lütfen, biz bilimadamlarını dinlesinler, Belediye yetkilileri, yanlarına, herbir değişik alanlarda danışacakları birer üniversite bilimadamı alsınlar.Bir canın maliyeti, matematikle asla yapılamaz. Onun için, taşkınlarda can kaybını sıfıra indirmemiz kaçınılmazdır ve her paraya da değer.
Doğu Karadeniz Su Konseyi Kurulmalı .
Sonuç olarak, sıkça dile getiriyorum. En kısa zamanda, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ”SU KONSEYİ” oluşturup, felaketle karşılaşmadan, bütün su sorunları tartışılmalıdır. Yeter artık, her felaketten sonra, ”SARI ÇİZMELER” giyip, gruplar halinde ve bütün basınla birlikte, ekranlara çıkarak ”KRİZ KOMİTELERİ” oluşturmak yerine, felaketler gelmeden, ”RİSK KOMİTELERİ” oluşturulmalı, bilimsel ve kalıcı çözümler araştırılmalıdır. Yoksa, hırsız eve girip, talan ettikten sonra, ne işe yarar?
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın