Asi Nehri Ters Akıyor!
Lübnan’dan doğan, Suriye topraklarından geçerek Türkiye’den Akdeniz’e dökülen Asi Nehri, akış yönü itibarıyla bölgenin ‘ters nehri’ özelliğini taşıyor. Bu nehrin hidropolitik açıdan da Ortadoğu'nun sınıraşan diğer nehirlerinden ayrı bir şekilde ele alındığını görüyoruz.
5 Mayıs 2014
Dursun YILDIZ
İnş Müh. Su Politikaları Uzmanı
Ortadoğu’nun ters akan nehri Asi (Orontes) Ortadoğu sularının kullanımı ile ilgili anlaşmazlıklardan söz edilirken çok fazla gündeme gelmeyen bir nehir özelliği taşır. Ancak bu nehir Türkiye için verimli Hatay Amik Ovası’nın su ihtiyacını karşılaması açısından önemlidir. Diğer taraftan Türkiye bu nehrin akışaşağısında yer almaktadır. Bu da bu nehri Türkiye için hidropolitik açıdan daha önemli kılmaktadır.
20. yüzyılın başlarında Asi Nehri havzasında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Osmanlı
İmparatorluğunun çöküşü sonrasında Fransızlar bölgeyi işgal etmiş, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra canlanan bağımsızlık hareketleri ve Hatay sorunu gibi konular bölgede etkili olmuştur. Bölgede yaşanan bu hareketlilik sonrasında Asi nehrinin sularının hakça ve makul bir şekilde kullanımı bugüne kadar hiçbir anlaşmaya konu edilmemiştir.
Son dönemde Suriye'deki iç savaş da bu konuda bir anlaşmaya varılmasını öteleyecektir.
Hatta bölgedeki ülkelerin siyasi sınırları konusundaki belirsizlik Asi nehrinin kullanımında daha sorunlu bir dönemi yaratacak sonuçlar doğurabilir. Bir diğer deyişle Asi nehrinin ters akışı daha da hızlanabilir.
Asi Nehri Ters Akar
Asi Nehri’nin Lübnan'daki kaynağının (Ayn-AI-Zarka ve AI-Labwah) çevresinde Romalıların suyu kullanıp değerlendirdik¬lerine ilişkin tarihi kalıntılar bulunmaktadır. Asi Nehri'nin mecrası ise, Orta Bekaa Bölgesi ile Antakya Şehri'ni bağlayan tarihi bir yol teşkil etmiştir. Arapçada “muhalif, ters" anlamına gelen “Asi” isminin nehre verilmesinin nedeni ise, Lübnan’ın diğer nehirlerine göre ters yönde akmasıdır (1). Bunun nedeni ise,
Lübnan'ın orta kesimindeki arazi yapısına karşılık, Batı Bekaa Vadisi Bölgesi'nin alçakta yer almasıdır.Türkiye'de ters akan nehir olarak kabul edilmesinin nedeni de hemen hemen aynıdır.Asinin geldiği yer olan Amik ovası alçak bir sahayken akımyönü (Samadağ Yönü) yüksektir. Asi nehrinin alçak olan taraftan yüksek olan tarafa doğru aktığı düşünülür ki doğrudur.Ancak nehir yüksek arazi içinde açılmış bir boğazdan yani aslında aşağıdan akar.
Asi Nehri , Türkiye Sınırı,Dostluk Barajı Projesi
Asi Nehri, Lübnan'ın kuzeydoğusunda bulanan Bekaa Vadisi'nde Rasel-Ayn ve AI-¬Labwah kaynaklarından doğmaktadır. Lübnan-Suriye sınırından sonra Hama ve Humus şehirlerinden geçmekte; Ansariye Dağları'nın doğusunu kat ederek, Gab topraklarına akmaktadır. Daha sonra 22 kilometre boyunca Türkiye Suriye sınırını oluşturmaktadır. Nehir Türkiye’ye girdikten sonra (Eşrefli'de), Amik Ovası'nda küçük Asi nehriyle de birleşerek bir kavis çizmekte ve Samandağ Kasabası'nın 6 kilometre güneybatısından Doğu Akdeniz’e dökülmektedir.
Kaynağı dışarda olan tek nehir.
Asi Nehri, ülkemizin güneyinde yer alan diğer nehirlerin tam tersine bir akış yönünde akmaktadır. Ayrıca kaynağı Türkiye'de olmayıp, döküldüğü yer Türkiye'de olan tek nehir Asi
Nehri'dir. Türkiye’deki yağış alanı 1800 kilometrekare olan nehrin akımı çok düzensizdir. Bu akım kış ve ilkbaharda asileşerek nehir yatağını aşmakta ve etrafına zararlar vermektedir Nehrin 8 m3/saniye olan yıllık ortalama akımı kışın ve ilkbaharda 20-40 m3/sn’ye yaklaşmakta hatta 100 m
3/sn'ye kadar yükselebilmektedir. Asi Nehri'nin başka bir özelliği de, mecrası boyunca Karasu Çayı, Afrin Çayı ile Küçük Asi veya Karadere Çayı gibi en önemli kollarının Türkiye topraklarında yer almasıdır.(1).
Nehir Lübnan’da yaklaşık 40 kilometre, Suriye’de 325 kilometre, Türkiye’de ise 88 kilometre akmakta ve toplam uzunluğu 453 kilometre olmaktadır. Nehir üç ayrı ülkeyi kat ederek denize döküldüğünden yıllık ortalama su hacminin tespiti önem taşımakta ancak bu konuda da, kaynaklarda farklı değerler yer almaktadır. Türkiye' de yayınlanan bazı kaynaklarda Asi Nehri'nin yıllık su hacmi 1 200 milyon m
3 olarak verilmektedir. Aynı kaynağa göre, Türkiye, bu miktarın %2 'sini Suriye'den almakta; böylece Türkiye'nin payı yıllık ortalama 24 milyon m
3 olmaktadır (1).
Lübnan'da Asi Nehri
Asi Nehri havzası Lübnan'da Asi Nehri
‘Asileşen" Sulara Baraj
Asi Nehri’nin kullanımı konusunda Lübnan, Suriye ve Türkiye arasında bir anlaşma bulunmamaktadır. Yıl boyunca çok düzensiz akan bu nehrin sularının bu üç ülke tarafından
hakça ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için öncelikle barajların yapılarak yağışlı
dönemde suyun biriktirilmesi gerekir. Bu barajların birlikte işletilmesi ile de suyun daha akılcı ve verimli bir şekilde kullanılması sağlanabilir. Bu çalışmalar nehrin asileştiği taşkın dönemlerinde sınırda yatak değiştirmesini ve bundan dolayı ortaya çıkan problemleri de
önleyecektir.
Suriye Asi Nehri üzerinde dört önemli baraj (Rustan, Hilfaya-Mehardeh, Ziezoun ve Kastoun) inşa ederek, Humus ve Hama şehirlerinin içme suyu ve elektrik ihtiyacını bu nehirden karşılamaktadır. Suriye’nin Afrin çayı üzerinde ise 2 adet barajı bulunmaktadır. Son yıllarda Suriye ile Dostluk Barajı gündeme gelmiş ancak tamamlanamamıştır. Suriye’nin Dostluk Barajı’nın yerinin değiştirilmesini talep etmesi süreci uzatmıştır.
Asi Nehri üzerinde ortak bir baraj kurulması 1970’li yıllara dayanır. Türkiye Asi Nehri’nden 1970’li yıllara kadar sulamada faydalanmış ancak bu tarihlerden sonra Asi’de yeterli miktarda suyun kalmaması nedeniyle sıkıntı yaşamıştır.Hem bu sıkıntının hem de taşkınların önlenmesi için Asi Nehri üzerinde 1990 yılında yapılan teknik çalışmalar ile Dostluk Barajı’nın yapılması önerilmiştir. Baraj yapımına ilişkin karar ise 23 Aralık 2009 tarihinde Şam’da imzalanan anlaşmayla alınmış ve 2011 de de temeli atılmıştır.Ancak daha sonra Suriye'deki iç savaş koşulları barajdaki ilerlemeyi engellemiştir.
45 milyona malolacak
Dostluk Barajı’nın tamamlanmasıyla her iki ülkenin topraklarının daha rahat sulanması ve Asi Nehri’nde meydana gelen taşkınların önüne geçilmesi planlanıyor. Barajın yeri Hatay ile Altınözü ilçesinde Ziyaret Köyü mevkiinde, Asi Nehri’nin teşkil ettiği Türkiye-Suriye sınırı olarak belirlendi. Zeminden yüksekliği ise 22.5 metre olacak baraj, yaklaşık 45 milyon TL’ye mal olacak. Sulamanın yanı sıra taşkınları önleme amacı taşıyan barajdan yılda ortalama 13 milyon kilovat saat enerji üretiminin yapılması planlanmıştı.
Havzadaki Su Sorunu ...
Asi Nehri havzasında bulunan Türkiye,Suriye ve Lübnan ‘ın bu nehrin sularının hakça ve makul bir şekilde kullanılmasına yönelik bir anlaşmaya varmaları bugüne değin mümkün olmamıştır.
Siyasi ve stratejik nedenlerle Havzadaki bu üç ülke arasında bir anlaşma yapılamazken bu durum Lübnan ve Suriye arasında bir anlaşma imzalanmasında sorun oluşturmamıştır.20 Eylül 1994 tarihinde Suriye ile Lübnan arasında yapılmış olan Asi Sularının paylaşılmasına yönelik anlaşma’da Türkiye dışarıda bırakılmıştır.Böylece Asi nehrinin kontrolü ve geçtiği Türkiye topraklarının su ihtiyacının karşılanması bu ülkelerin inisiyatiflerine kalmıştır.
Dışişleri Bakanlığı Raporunda yıllık ortalama debisi 1,2 milyar m
3 olarak belirtilen bu nehrin sularından Suriye sınırında Türkiye’ye yılda ortalama 120 milyon m
3 su bırakıldığı ileri sürülmektedir.Ancak Asi Nehri üzerindeki mevcut barajlara ilave olarak yapımı öngörülen Ziezoun ve Katoun Barajlarının inşa edilmesi durumunda bu suyun yılda 25 milyon m
3’e düşeceği belirtilmektedir.(1)
Asi Nehri Yıllık ortalama su miktarı açısından Dicle ve Fırat nehirlerinden çok daha az suya sahip olmasına rağmen siyasal ve stratejik konumu açısından bu nehirler kadar önemlidir.
Suriye’nin iki büyük şehri olan Humus ve Hama’nın içme ve kullanma suyu ile elektrik enerjisi bu nehirden karşılanmaktadır.Bunun yanı sıra nehirden tarımsal sulama amaçlı olarak da yararlanılmaktadır.Suriye Lübnan’a bu suya olan ihtiyacının önemini anlatmış ve Lübnan’ı bir anlaşma yapmaya zorlamıştır.
Diğer taraftan Asi bu nehirlere nazaran ters akan, yani Dicle ve Fırat nehirlerinde aşağı ve yukarı kıyıdaş ülkelerin yer değiştirdiği bir nehirdir.Asi’nin bu anlamda ters akışlı olması bu nehirlerin tümünde kıyıdaş olan ülkelerin su politikaları ile ilgili samimiyetlerini ortaya koyma olanağı da tanımaktadır.
Lübnan Suriye Arasındaki Görüşmeler
Lübnan ve Suriye arasında Asi Nehri görüşmeleri 1962 yılından sonra başlamış ve bir ortak komite kurulmuştur.Bu komite çalışmalarında Lübnan’a yılda 100 milyon m
3 su tahsis edilmesi kararlaştırılmış ve Lübnan’ın suyu daha planlı bir şekilde kullanması önerilmiştir.
1994 yılında ise iki ülke arasında “Asi Suyunun Paylaşımı ve Kullanımı” konulu 9 maddelik bir anlaşma yapılmıştır.Bu anlaşmada nehrin yıllık ortalama akımı 403-420 milyon m
3 olarak belirtilmiş ve bundan Lübnan’ın kullanabileceği pay ise yılda 80 milyon m
3 olarak tespit edilmiştir.Anlaşma ile Lübnan’a verilecek su miktarı tespit edilmiş ve Suriye Asi nehri’nin Lübnan’da akan kısmı üzerinde denetleme olanağı elde etmiştir.
Anlaşmada “Doğal Hidrolojik Koşulların Değişkenliği” Prensibi Var!
Anlaşma’da, nehrin üzerine bir tesisin yapılması ihtiyacı duyulduğunda Suriye tarafına durumun bildirileceği yer almıştır. Ancak bunun yanı sıra anlaşmanın 4. maddesinde “suyun yıllık akışının 400 milyon m
3’daha az olması halinde Lübnan’ın kullanabileceği su miktarının ,suyun düşüşüyle orantılı bir şekilde tespit edileceği “ karara bağlanmıştır. Bu durum Türkiye’nin Dicle ve Fırat suları için ileri sürdüğü “Doğal Hidrolojik Koşulların Değişkenliği Prensibi”nden başka bir şey değildir.
Sonuç Yerine
Asi nehri Ortadoğu'nun tersine akan ancak üzerinde kullanımı konusunda kısmi de olsa mutabakata varılan bir nehridir.Ancak Ortadoğu'nun istikrarsız ortamı bu konudaki gelişmeyi engellemiştir. Asi nehrinin en büyük sorunu yıllardır siyasi istikrara kavuşamayan Lübnan dan doğup son dönemde siyasi istikrarı bozulan Suriye'den geçerek Türkiye'ye girmesidir. Bu durum bu nehrin sularının kullanımı, kirlenmesi ve taşkınların denetimi konusundaki sorunların sürmesine neden olmaktadır. Son dönemde Türkiye Suriye arasında imzalanan yapımına başlanan Dostluk Barajı da Suriye'deki iç karışıklıklar nedeniyle durmuştur.
Baraj bölgesindeki dikenli telle ve mayınlarla kapanmış köprü.
Asi'nin suları istikrarın hakim olduğu bir coğrafyada akma olanağı bulduğunda geç kalınmamış olmasını umuyorum
Kaynak: Dursun YILDIZ "Türkiye'ye Ters Akan Nehir" 2008 Cumhuriyet Strateji Dergisi Nisan 2008
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın