ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Genel

Marmara Denizi komadan nasıl çıkar

 

SPD Başkanı Yıldız: Marmara Denizi komadan nasıl çıkar ?

 

 

18 Ağustos 2024

 

SPD Başkanı Yıldız: 3 yıl önce hazırladığımız raporda alınan önlemlerin etkisiz kalacağını belirterek önerilerimizi sıralamıştık.

 

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, "Bilim 2" gemisi ile 8 bilim insanının katıldığı ve 4 gün süren 2024 Marmara Denizi seferlerinin ilk bölümünü  geçtiğimiz günlerde tamamladı. Birkaç gün önce  Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel  ilk 30 metresi hariç ciddi oksijen azlığı tespit edilen Marmara Denizi'nin koma halinde olduğunu açıkladı.  Yücel: sıcaklık, oksijensizleşme ve kirliliğin birbirini besleyen kısır bir döngü oluşturduğunu söyledi.

 

Azot Fosfor Kirliliği artarak sürüyor.

 

Prof.Yücel’in açıklamaları şöyle;

 

“Marmara ilk 30 metresi hariç ciddi oksijen azlığı çeken, komada bir yer. Oksijen özellikle ilk 30 metreden sonra 'hipoksi eşiği' dediğimiz, bir balığın giremeyeceği seviyede düşük. Ardından 150-200 metreye eriştiğinizde neredeyse ölçmekte zorlandığımız, çok çok az seviyelerde oksijen var."

 Doğu Marmara'da deniz suyu sıcaklığını 26 0C, İzmit Körfezi'nde 27 0C ölçtük ki bu bölgelerde son 40 yılın ortalaması 24-25 derecelerdir."

 

Mustafa Yücel  ayrıca deniz suyu sıcaklığındaki artışın daha az oksijen çözülebilmesine ve kirlilik artışına neden olduğunu aktardı , sıcaklık, oksijensizleşme ve kirliliğin kısır bir döngü içinde birbirini beslediği tespitini paylaştı.

 

Marmara'da azot, fosfor kirliliği artarak devam ediyor, birikim devam ediyor, trendlerde azalmayı bırakın herhangi bir durma gözlemlemedik. Marmara'da çok ciddi bir biyolojik üretim hali sürmekte. Üretim değerleri Karadeniz'in 3-4 katı. Esas 3-4 hafta önceki biyolojik üretim patlamasını geride bıraktık, şimdi sistem nispeten yazla ilgili bir denge durumuna ulaştı. Marmara çok üretken, aşırı azot ve fosfor yüklü."

 

5. Yıl içinde Nitrat Tükenir Hidrojen Sülfür artar , Koku Başlar

 

Hidrojen sülfür İzmit Körfezi dışında, Marmara'da henüz yok, henüz oluşuma başlamadı ama son 3 yıldaki gidişat sürerse, önümüzdeki 4 ya da 5 yıl içerisinde Doğu Marmara'daki nitratın tükeneceğini biz MARMOD verileriyle görüyoruz."

Bu bir felaket anlamına geliyor. Bu bütün besin sisteminin, besin ağının çökmesi demek. Hidrojen sülfürlü sular dipte birikmeye başladığı anda yavaş yavaş kötüleşmeyle beraber önlem alınmazsa yukarı doğru çıkacak Marmara'nın sorununun azot ve fosfor yükü olduğunu hatırlatan Yücel, bu yükün önemli bir kısmının tarımsal girdiler ve şehirlerin arıtılmamış, az arıtılmış veya en ileri seviyede arıtılmamış atık sularının Marmara ile buluşmasından kaynaklandığını, acil olarak harekete geçilmesi gereken konuların başında da bu iki sorunun geldiği değerlendirmesini paylaştı.

 

SPD 2021 Yılında Rapor hazırladı

 

Marmara’da Müsilaj kirliliğinin ortaya çıkması ve alınacak olan önlemlerin açıklanması üzerine Su Politikaları Derneği bir rapor hazırlayarak bu konudaki görüş ve önerilerini açıklamıştı.

“Marmara Denizi’nin Kirlilik Yükünün Azaltılması Ve Sürdürülebilir Atık Su Yönetimi “ başlıklı raporumuzda; açıklanan önlemlerin Marmara Denizi’nin kirlilik yükünün azaltılmasında beklenen sonuçları vermeyeceği belirtilmiş ve alınması gereken önlemler konusundaki önerilerimiz yer almıştı.

Aradan 3 yıl geçtikten sonra yapılan tetkikler Marmara Denizinde kirliliğin artmakta olduğunu ve denizin komaya girdiğini ortaya koymuştur.

 

 

Müsilaj’dan sonra Stratejik Plan Hazırlandı

 

Marmara Denizinde  2021‘de  oluşan Deniz Salyası (Müsilaj) kirliliği sonrasında Haziran ayında   22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı hazırlandı . Daha sonra kısa, orta ve uzun vadeli faaliyetleri içeren Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı 2021-2024 açıklandı .Bu planın kapsamı, Boğazlar ve Susurluk Havzası dahil Marmara Denizi Hidrolojik Havzası ile bu havzada yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli İllerinin tamamı  olarak açıklandı.

Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi, Marmara bölgesindeki sanayi faaliyetlerini azaltmak için uzun vadede Türkiye Ulusal Mekansal Stratejik Planı hazırlandığı belirtildi. Bölgedeki atık bırakan tesisler izlemeye alındı. Birçoğuna para cezası kesilmişti.

 

O dönemin Bakanı  Kurum, "Stratejik Plan kapsamındaki 8 stratejik hedef, 43 ana faaliyet, 132 alt faaliyeti 3 yılda tamamlayacağız ve  Marmara'da bir daha müsilaj gibi bir sorunla karşı karşıya kalmayacağız." demişti.

Ancak 28 Haziran 2024 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yapılan açıklama işlerin planlandığı gibi gitmediği görüldü. Bakan Özhaseki açıklamasında "Eğer eylem planımız doğru ve kararlı bir şekilde uygulanmazsa, müsilaj gibi ekolojik bir felaket kapıda bekliyor. Marmara her gün biraz daha kirlenip bozulmaya devam ediyor." demişti.

 

Marmara Denizi’nde Stratejik Planı Kim Yürütüyor ?

 

Marmara Denizinin korunması süreci 13 Haziran 2021 tarihli ve 31510 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2021/10 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kurulmuş olan Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu tarafından yürütülüyor Bu kurul Valilik koordinasyonunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ilgili kurum ve kuruluşların katılımı ile her İl özelinde toplantılar yaparak Bütünleşik Stratejik Plandaki ilgili tüm hususları ayrıntılı olarak istişare ediyor.

Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorununun çözümüne yönelik yürütülen çalışmalarda koordinasyonunun sağlanması amacıyla, Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu’nun aldığı kararla her il özelinde yapılan değerlendirme toplantıları sürüyor.

 

Marmara denizindeki acil önlemler için 6 Haziran 2021'de 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı hazırlanmıştı. Bu planın maddelerinin  14 tanesi kirlilik yükünün azaltılmasıyla ilgiliydi. ODTÜ tarafından açıklanan sonuçlar 2021-2024 Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı uygulanmasından istenilen sonuçların elde edilemediği ortaya çıktı.

 

Marmara Denizi çevresinde Havza Yönetimi gerekli

 

Musilaj sorunu  biyolojik sonuçları nedeniyle bir kirlilik sorunudur.Ancak nedenleri itibariyle bir atık yönetimi, atıksu yönetimi,su kalitesi yönetimi sorunu olarak  görülmelidir. Bu nedenle sorunu ortaya çıkartan sebepleri ortadan kaldırılmadan çözülemez. Kısa ,Orta ve uzun vadede çözüm için şimdi yapılacak şey ise geçmişte yapılmaya çalışılan  klasik parçalı su yönetimi anlayışından farklı olmak zorundadır.

Bu kapsamda önce sorunun yaşandığı Marmara Denizine boşalan akarsuların tümünü  birlikte ele alan bir havza alanı tanımlanmalıdır.

Halen Türkiye’nin 25 Nehir havzasından Marmara ve Susurluk Nehir havzaları Marmara Denizi çevresinde yer almaktadır.

 

Marmara Havzası ve Susurluk Havzasının Havza Koruma Eylem Planları hazır olup Susurluk Havzası için  Havza  Su Yönetimi Planı da hazırlanmıştır. Marmara Denizine kıyısı olmayan ancak havzadaki toplanan atık suyun ön arıtma sonrası  Marmara Denizine boşaltıldığı Meriç Ergene Havzasının da Havza Yönetim Planı hazırdır.

 

Bu hazırlıklar Marmara Denizi çevresinde bütünleşik  bir  su kalitesi yönetiminin oluşturulmasını önemli ölçüde kolaylaştıracaktır. Burada gerekli olan bu iki havzanın tek bir havza bütünlüğü içinde ele alınarak bir havza yönetimi yapısının hızla oluşturulmasıdır. Bu bölge Marmara Denizi Havza Bölgesi olarak adlandırılabilir. Bu anlamda daha önce özellikle çevre koruma planı kapsamında yapılan Marmara Denizi Havzası Çevre Master Planı ve Yatırım Stratejisi çalışmaları  gibi çalışmalardan da yararlanılarak  acilen Marmara Denizi Havzası Su Yönetimi Planı ve diğer eylem planları  hazırlanmalıdır. Marmara Denizi Havzasında tüm havza ölçeğindeki ölçüm ve denetleme  kurumları ile  çok iyi bir eşgüdüm içinde çalışacak etkin bir havza  yönetim yapısı oluşturulmalıdır. Bu yapının yasal çerçevede gerçekleşebilmesi için Su yasası taslağı yasalaşmalıdır.

 

Havzanın tümünü kontrol edecek  yetkili ve etkin bir kurum gerekli

 

Marmara Denizine boşalan nehirlerin kirlilik yükleri  derin deşarj ve doğrudan boşalma ile gerçekleşmektedir.Marmara denizine  evsel ve endüstriyel nitelikli atıksular dışında birçok başka atıksu kaynağı da bulunmaktadır. Bunlardan bazıları Düzenli depolama sahalarından ve vahşi depolama sahalarından kaynaklanan sızıntı suları ,Gemicilik faaliyetleri, Turizm ve rekreasyon,  Madencilik, Atıksularını doğrudan alıcı ortamlara deşarj eden müstakil endüstriler,  Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) içerisinde yer alan ve atıksularını direkt olarak alıcı ortamlara deşarj eden endüstriler,  Belediye sınırları içerisinde yer alan ve atıksularını belediyelerin kanalizasyon sistemlerine deşarj eden endüstriler olarak sayılabilir.

Dijital teknolojiler  öncelikle Marmara denizi çevresinde atıksu arıtma sistemlerinin daha verimli olarak işletilmesi için uygulanabilir. Kirli su kaçaklarının anlık olarak tespitinde ve önlemin önceden alınmasında  büyük fayda sağlarlar.  Dijital su altyapısı Marmara Denizi Havzası  Su Kalitesi Izleme Sistemi ağlarının kurulmasında  ve su kalitesinin  sürekli olarak izlenmesinde de önemli bir rol oynayabilir. Ayrıca digital su uygulamaları, Marmara Denizi'nin dijital ikizi çıkartılıp anlık değişimlere müdahale edilmesi için de büyük fayda sağlarlar . Ayrıca çıkışları Marmara’ya deşarj edilen bütün atıksu arıtma tesislerinin sürekli ve daha etkin denetimleri için dijital su teknolojileri büyük fayda sağlayacaktır.

Marmara Denizi havzasının kirlilik baskısından kurtulması için Marmara Havzasını koruma planının tam yetkili bir kurum tarafından uygulamaya başlanması gerekiyor. Bunun için en sıkı denetimlere  ve cezalara ilişkin yasal ve yönetmeliksel eksiklikler hızla tamamlanmalıdır.  

Artan kirlilik çeşitleri ve iklim değişikliği  baskıları  Marmara Denizi  havzası ölçeğinde entegre bir su kalitesi yönetim planının uygulanmasını şart koşuyor. Bu dinamik süreç içinde ilgili/ilişkili tüm kurum ve kuruluşların  sürece hâkimiyeti ve bu süreci sahiplenmesi gerekir. Bu da koordineli, sağlam ve etkin bir Havza Yönetim kurumsal yapısı ile mümkün olur.

 

 

Özetle: Marmara Denizi gittikçe ağırlaşıyor. Marmara Denizi çevresinde alınacak olan önlemlerin başarılı olması  geçici kurulların koordinasyonu ile  değil havzanın tümüne hakim ve yetkilendirilmiş etkili bir kurumun takip, denetim  ve uygulamaları ile mümkündür.

 

SPD raporuna ulaşmak için lütfen tıklayınız

/uploads/editor/images/SPD%20Marmara%20Denizinin%20Kirlilik%20Y%C3%BCk%C3%BCn%C3%BCn%20Azalt%C4%B1lmas%C4%B1%20ve%20Ekolojik%20Dengenin%20Sa%C4%9Flanmas%C4%B1%20Raporu%20(3).pdf

 

 

Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış