ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Genel

GAP’ın Uluslararası Stratejik Önemi Arttı  

 

Dursun Yıldız

İnş Müh

Su Politikaları Derneği Başkanı

13 08 2022

Projenin hedeflenen tamamlanma yılları; GAP  Master  Planı’nda  2005, GAP Bölge  Kalkınma Planı’nda  2010, GAP Eylem Planı’nda  2012 olarak belirtilmiş ancak  bu hedeflere ulaşılamamıştır. GAP-BKİ’nin  yayınladığı 2019  Son  Durum  Raporu’na  göre  enerji  projelerinin gerçekleşme oranı %78 ve sulama projelerindeki gerçekleşme oranı %53’dür(1). Proje’nin tamamlanma yılının sürekli ertelenmesinde bölgedeki terör, Ortadoğu’daki sürekli  gerilim ve çatışma ortamı  ve Türkiye’nin kamu finansman dengesindeki bozulmalar gibi birçok unsur etkili olmuştur. Yazar 2011 yılında yayınlanan  kitabında(2) projenin tamamlanma tarihi konusunda aşağıdaki tespiti yapmıştır.

“GAP’tan planlanan geri dönüşlerin 2023 yılından önce alınabilmesi çok zor görünmektedir. Bu zorluk finansman sürekliliği sağlansa bile projenin entegre bir proje olması ,40 kamu kurumu ve 270 projeyi kapsaması ,sulama yatırımları için toprağın ve çiftçinin tarıma hazırlanmasının uzun zaman alacak olmasından kaynaklanacaktır. Tüm Havza ölçeğinde nihai gelişme durumu için 2040 yılının kabul edilmesi daha uygun olacaktır.”

Proje’nin bugünkü durumu da,  havza ölçeğinde nihai gelişme için sözü edilen 2040 yılının doğru bir öngörü olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak  bu projeden enerji alanındaki geri dönüşlerin uzunca bir süredir  alınmakta olduğu unutulmamalıdır. Diğer alanlarda ise iller ölçeğinde alt projeler olarak gelişmelerin  gerçekleştiğini belirtmek gerekir. Örneğin  bu kapsamda 2019 yılında  GAP Bölgesinin Türkiye ihracatındaki  payı % 5,34  olmuş 235 000 kişiye istihdam sağlanmıştır(3).

GAP’ın Uluslararası Boyutu

GAP, sınıraşan suların geliştirilmesine dayalı bir entegre proje olması nedeniyle uluslararası ilişkileri de etkilemiştir. Bu kapsamda Suriye, Irak ve Türkiye arasında sınır aşan suların paylaşımı konusunda özellikle GAP sonrası ülkelerin iç işlerini ve ikili ve üçlü ilişkilerini geren uluslararası boyutlu sorunlar ortaya çıkmıştır.

GAP’taki projelerin geliştirilmesi döneminde Türkiye’nin su politikası kıyıdaş ülkeleri mağdur etmeme üzerinde şekillenmiş ve uygulanmıştır. Türkiye suyu bölgede barış ve işbirliği aracı olarak gördüğünü   resmî ve gayriresmî yollardan birçok kez vurgulamıştır. Ancak Dicle ve Fırat’a  kıyıdaş olan ülkelerin itirazlarının GAP projesi şekillendikçe arttığı ve uluslararasılaştırıldığı görülmüştür.

 Özellikle 2000’lerin başından itibaren  Irak’ta 2011’den itibaren de  Suriye’de  çok büyük iç çatışmalar  yaşanmış ancak  bu dönemde GAP’taki gelişme yavaş da olsa sürmüştür.  Bölgede çok büyük ekonomik yıkıma neden olan bu  gelişmeler  ve artan iklim değişikliği etkisi  GAP’ın sınıraşan sularının  geçmişten daha farklı bir paradigma ile değerlendirilmesinin bölge ülkelerinin geleceği ve istikrarı için  daha uygun olacağına işaret etmektedir. Bir diğer deyişle  yeni paradigma, suyun bölüşümü  yerine bölgesel gıda güvencesi için su’dan sağlanacak olan faydaların öncelenmesine doğru   evrilmelidir. 

Bu yeni bölgesel işbirliği ve gelişme  anlayışının temelinde,öncelikle bölge ülkelerin sahip oldukları potansiyellerden karşılıklı fayda anlayışı ile  en üst seviyede faydalanabilmek olmalıdır. Bunun için bölgenin yeniden imarı ve  kalkınmasına yönelik  ortak projeler üzerinde çalışmalar yapılmalıdır.

Bölge ülkeleri son dönemde ekonomik ve siyasi olarak zayıflamış ve bu ülkelerde  küresel güçlerin etkisi artmıştır. Bu anlamda kısa süre içinde bölge ülkelerinin özgün bir siyasi irade ile kendi gelecek stratejilerini belirleme ve uygulama imkanları olmayacaktır. Bu da bölgedeki  projelerin küresel güçlerin de etkin olduğu bir ortak merkezi birimin koordinasyonunda  oluşturulabileceğini ortaya koymaktadır.

 Bugünden hazırlık yapılması durumunda  bu kapsamda  suyun  hakça, akılcı ve etkin kullanımı ile su ve gıda güvenliğini sağlama konusunda öneriler getirilerek  uygulanabilir ortak hedefler konulabilir. Bu çalışmada GAP,başlangıçta  bölge ülkelerine büyük faydalar sağlayabilecek ve daha sonra da ortak fayda üretebileceği bir entegre altyapı imkanı olarak değerlendirilebilir.

Kısaca  GAP,  bölgenin orta vadede istikrarına yönelik ortak ticaret ve yatırımlar üzerinden karşılıklı işbirliğinin gerçekleşebileceği somut bir projedir. Özetle GAP, su’dan oluşturulacak olan faydaların tüm bölgenin  istikrarı için kullanılabilmesine yönelik  çok farklı imkanlar sunabilecek bir altyapı olarak ortaya çıkmıştır.

Şekil 5. GAP Bölgesi, Dicle ve Fırat Nehir Havzaları ve kıyıdaş ülkeler

Soğuk Savaş döneminin küresel ekonomik ve uluslararası ilişkiler döneminde planlanan bir entegre kalkınma projesi olan GAP, bugün siyasi olarak yeniden şekillendirilmeye çalışılan bir bölgeye sınırdaş bir proje olmuştur. İklimde ve bölgede yaşanan siyasi gelişmeler  GAP’ın bölgesel fayda sınırlarını genişletmiştir.

Şekil 6.  Dünya gıda ticaretinde ülkelerin durumları(4).

Arap Yarımadasının  Gıda Güvencesi

Ortadoğu ve Arap Yarımadasında hızlı nüfus artışıyla birlikte gıda talebi de artıp çeşitlenmektedir. BM ‘nin Şekil 6 ‘da verilen haritasında Arap yarımadası net gıda ithalatçısı olarak görülmektedir. Bu bölgede yıllık 30 milyar dolarlık bir gıda pazarı bulunmaktadır. Bu gıda pazarında  Avrupa Birliği,  ABD, Avustralya, Yeni Zelanda, Brezilya, Kanada gibi uzak ülkeler öne çıkmaktadır(5).

Prof. Dr. Ahmet Şahinöz bir söyleşisinde(6) “Ortadoğu ülkelerinin coğrafi nedenlerden dolayı gıda taleplerini kendi üretimleri ile karşılamaları mümkün değildir. Dolaysıyla bu ülkelerin gıda ithalatları uzun yıllar boyunca artarak devam edecektir. Türkiye’nin GAP bölgesinde bir üretim planlamasına gitmesi ve üretim planlamasını da Ortadoğu ülkelerinin gıda pazarlarının yapısına uygun olarak yapması gerekmektedir.” demektedir.

GAP’ın tamamlanması ile bu pazardaki talebinin önemli bir bölümü çok daha uygun şartlarla GAP’taki üretimden karşılanabilir. Bölgedeki ilişkiler  sıfır toplam yerine kazan kazan anlayışıyla ele alındığında, coğrafi yakınlık, tüketim kalıpları ve tüketim alışkanlıklarındaki benzerlik bu alandaki  işbirliğini kolaylaştıracaktır. Ancak  bölgedeki siyasi gelişmelerin  iklim değişikliği ile birlikte suyun güvenlikleştirilmesine neden olması  ve ülkelerarasındaki güven bunalımını arttırarak  istikrarsızlığı beslemesi  ihtimali de düşük bir ihtimal değildir. Ancak tüm bu olumsuz ihtimallere rağmen Türkiye tarafından   GAP,ta yapılması gerekenler geçmiş deneyimlerin ışığında   yeniden planlanarak hızla uygulamaya konmalıdır. GAP  Arap Yarımadasında istikrar ve işbirliği için birçok imkan sunacak ve Türkiye’nin elini güçlendirecek  özellikler taşıyan  bir projedir.

GAP’ın Tamamlanmasını Geciktiren Bazı  Faktörler

 GAP’ın  planlandığı  gibi  2005  yılında  tamamlanmasını veya daha doğrusu projede daha fazla ilerleme sağlanmasını geciktiren  sebepler aşağıdaki şekilde sıralanabilir(7).

  • Merkezi yönetim, hantal bürokrasi, kurumsal kapasite eksikliği ve devlet kurumları arasındaki koordinasyon eksikliği gibi kurumsal faktörler,
  • GAP-BKİ’nin idari yapısı ve  bu yapıdan  kaynaklanan belirsiz görev süresi, kurumsal kapasite ve  yetki  eksikliği  gibi  idari  faktörler,
  •  Yetersiz finansal kaynaklar , yetersiz  kamu  ve  özel  sektör  yatırımları  gibi  ekonomik  faktörler,
  • PKK terörü  nedeniyle özel sektörün bölgeye yatırım yapmasının engellenmesi gibi güvenlik faktörleri,
  •  Siyasi  irade  ve  siyasi  istikrar  eksikliği  gibi  siyasi faktörler

Son Söz yerine

GAP’ın sürekli genişlemesi ve uzaması, özellikle bölgesel ölçekte projenin olumlu etkilerinin  somut ve olumlu olarak hissedilebilmesi imkanını ortadan kaldırmıştır. GAP, birçok proje demetinden oluşan ancak  somut hedefli topyekün bir bölgesel  bir kalkınma projesi sonucundan  uzaklaşan bir proje olmuştur. Bu durum GAP’taki heyecanın azalmasına neden olmuş ,beklentileri de kısmen sönümlemiştir. Ancak GAP, yaklaşık yarım asırdır devam etmesine rağmen durmayan,bloke olmayan bir proje olma özelliği de taşımaktadır. Bu durum bize bugün GAP’ın yeniden ele alınarak  tamamlanması imkanı sunmaktadır.   

İklim değişikliği başta olmak üzere dünyada 21.nci yüzyılın başından bu yana yaşanan uluslararası güvenlik eksenli olumsuz gelişmeler ülkelerin gıda güvencesi sağlama politikalarını öne çıkardı. Bu anlayışla birçok gelişmiş ülkenin, Afrika ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede tarım toprağı satın aldığı veya kiraladığı görüldü.

Bu gıda güvencesi sağlama çabalarının, Arap yarımadası ülkeleri gibi  özellikle su ve toprak kaynakları kısıtlı olan ülkelerde öne çıktığı görülüyor.

Bu durum su ve toprak kaynakları ile  tarihin gelişimine büyük katkıda bulunan Mezopotamya ve verimli hilal bölgesinde yer alan  GAP gibi bir projenin uluslararası stratejik önemini de arttırıyor.

Dünyada küresel ölçekte yaşanan uluslararası  gelişmeler, bunların bölgesel sonuçları  ve iklim değişikliğinin yaratacağı riskler, disiplinlerarası bir anlayışla analiz edildiğinde GAP’ın stratejik önemindeki artış kolayca görülebilecektir.  Bu gelişmeleri çok iyi okuyup değerlendirerek GAP’a yönelik  olarak Türkiye’nin uygulayacağı yeni planları, yakın gelecekte Türkiye’nin elini çok rahatlatacaktır. Ancak GAP’ın artan stratejik öneminin bölgede çok etkin olan küresel güçlerin de ilgi alanı içinde olacağı gözardı edilmemelidir.

 

KAYNAKLAR

1-Güneydoğu Anadolu Projesi Son Durum 2019 GAP BKİB S.2

2-Yıldız D. Özbay Ö (2011) Şu Fırat’ın Suyu  Truva Yayınları .İstanbul

3-GAP Broşürü 2020 “ GAP Büyük Türkiye “ TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı .Şanlıurfa www.gap.gov.tr

4-Countries Are Starting to Hoard Food, Threatening Global Trade (March 30 2020) https://www.supplychainbrain.com/articles/31071-countries-are-starting-to-hoard-food-threatening-global-trade erişim:  17 07 2020.

5-Prof. Dr. Ahmet Şahinöz: "GAP Ortadoğu'yu Doyurur” Söyleşi (2011). ORSAM https://www.orsam.org.tr/tr/prof-dr-ahmet-sahinoz-gap-ortadogu-yu-doyurur-2/ erişim: 15 07 2020.

6-Prof. Dr. Ahmet Şahinöz: "GAP Ortadoğu'yu Doyurur” Söyleşi (2011). ORSAM https://www.orsam.org.tr/tr/prof-dr-ahmet-sahinoz-gap-ortadogu-yu-doyurur-2/ erişim: 15 07 2020.

7-Bilgen A. (2018) 1977’den 2017’ye Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP): GAP’ın 40 Yılı Üzerine Nitel ve Çok Boyutlu Bir Değerlendirme Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt 73, No. 3, 2018, s. 811 -840

 

PDF VERSİYONU İÇİN TIKLAYINIZ

/uploads/editor/images/GAP%20IN%20ULUSLARARASI%20BOYUTU%20.pdf

Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış