ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Analiz ve Sentez -21. Yüzyıl

Büyümek ne demek?

Hakan Yurdanur

Eğer büyümekten kasıt biyolojik yaşamın çizdiği üçgenin (doğmak-büyümek-ölmek) ortancası ise, o zaman büyümek için sonludur ve sınırlıdır diyebiliriz. Ortalama insan ömrünü 70 yıl yani 840 ay olarak ele alalım. İnsan bu süreç boyunca her ay 2 cm boy atsa ömrünün sonuna kadar 16,8 metreye, her ay 2 kg alsa 1680 kilograma ulaşır ki bu elbette imkansızdır. Demek ki, insanın bu boya ve bu kiloya ulaşmasını önleyen biyolojik sınırlar mevcut. Bu sınırlar nedeniyle büyümesi bir yerden sonra durmakta.

Piyasa koşullarının egemen olduğu kapitalist üretim biçiminde ekonomik büyüme (sermayenin büyümesi) sınırsız, sonsuz ve hatta zorunludur. Eğer büyüyemezse yok olur! Doğayı sınırsız kaynak olarak görmesinin ilk nedeni de burada başlar. Ekonomi ile ekoloji arasındaki ilişkinin ekonomi lehine gelişmesini tarihsel olarak ifadelendirmek gerekirse; 500 yıllık ömrü ile kapitalizm doğayı yok etmenin tarihidir…

Bir ülke ekonomisi her yıl yüzde 5 büyürse yaklaşık 15 yıl sonra ekonomisi ikiye katlanıyor. Bu bile tek başına büyümenin bir anlam ifade etmediğinin göstergesidir. Türkiye ekonomisi son 90 yılda 6 kat büyümüş. Sormak gerek; bu kadar büyümeye rağmen hangi ekonomik, sosyal, ekolojik sorun çözülebilmiş?

Büyümenin iktisat dilindeki adı: Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH ). Ekonomide bir yılda üretilen ve tüketilen mal-hizmet toplamının parasal ifadesi demek. Kısaca söylersek GSYH demek paranın hareketi demektir. Paranın hareketi ormanı değil, kesilip/yakılıp yok edilen ağacı önemser. Çünkü bu eylem kazanç demektir. Orman yanarken, araç kaza yaparken, insan hastaneye giderken… bunlar hoş şeyler olmasa da paranın hareketi açısından insani değil ticari faaliyetlerdir ve GSYH’yı büyütür. İşte dillerden düşmeyen büyüme sermayenin büyümesidir.

Toplum ve doğanın yararına değil ekonominin lehinedir. Eklemekte yarar var; büyümek demek kalkınmak demek değildir. Dahası var; ilerlemek, refah toplumu olmak, sosyal devlet anlayışını tesis etmek, doğa ve çevreye duyarlı olmak… demek de değildir !

Kapitalist sistem hiyerarşik ve kutuplaştırıcıdır. Bu durum kendi işleyiş yasalarından kaynaklanır ve sürekli üretilir. Zengin varsa yoksulu, tok varsa açı, ezen varsa sömürüleni sürekli derinleştirerek var eder. Bu derinleşmiş ekonomik krizlerin üzerini örtme aracı olarak sunulan büyüme kavramının yanına sosyal/politik krizleri de içine alıp büsbütün üstünü örten kalkınma kavramı eklenir. Eklenmekle kalmaz eşitlenir. Oysa büyüme demek kalkınma demek değildir.

Büyüme sermaye hareketinin (paranın) bir parçası iken, kalkınma bunlarla birlikte siyasi ve sosyal bir projedir. Sadece sermayenin hareketi üzerinden sağlanan istatistiki rakamlarla sosyalleşmeyi sağlamak imkansızdır. Ters orantı kanununun işlediği kapitalist sistemde bir şeyler artarken başka şeyler azalmak zorundadır. Kârlar artarak büyüyorsa toplumun büyük çoğunluğu ve doğa yıkımla karşı karşıya demektir.

Büyüyen de, kalkınan da sermayenin kendisidir, önündeki engelleri aşma biçimidir. Bugün büyüme kavramı popülaritesini korurken kalkınma kavramı yerini toplum ve doğayla uyumlu sürdürülebilirlik kavramına bıraktı. Günümüzde hangi ekonomik yada sosyal kavramla karşılaşsanız önünde sürdürülebilir ekini görürsünüz…

Bir kavramın önüne bir niteleme sıfatı koyuyorsanız ya da koymak zorunda kalıyorsanız o zaman ciddi bir sorunla karşı karşıyasınız demektir. Bir sorunu yenmek için kullanılan niteleme sıfatının görevi o kavramın üzerini örtmek , yalanlarını, içi boşluğunu gizlemek gerçekte olanı çarpıtmak içindir. Buna kolayca pazarlama isteğini de ekleyelim.

Sürdürülebilir kalkınma, insani büyüme, sürdürülebilir ekoloji… Bunlar sistemin yalana ve yanılsamaya duyduğu ihtiyacın ürünleri olarak piyasa da satılmakta. Tüm bu kafa karışıklıkları ve beden yılgınlıkları içinde gerçeğe duyulan ihtiyaç gün be gün artmakta.

Antonio Gramsci’nin çok değerli sözü ile bitirelim: “Devrimci olan sadece gerçeğin kendisidir.”

Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış