EKO – IRKÇILIK ÜZERİNE
EKO – IRKÇILIK ÜZERİNE – HAKAN YURDANUR
Son durağı neo- liberalizm de bulunan kapitalist sistemin temel işleyiş prensibinin ekonomi —> toplum —> doğa olduğunu daha önceleri paylaşmıştık. Son durağın ana mekanizmasının da ekonominin toplum ve doğa ya hakim olma / ele geçirme biçiminde işlediğini belirtmiştik. Bu ele geçiriş beraberinde bir dizi büyük felaketi de oluşturuyor. Bu büyük felaketler birbirine zincirle bağlı. Irkçı saldırılar , orman yangınları , sel taşkınları , çöken ‘ HES ‘ ler , toparak kaymaları…
Bunları birbirine bağlayan ve bu oluşu okumayı kolaylaştıran bir kavramı “ eko – ırkçılığı “ ve nedenlerini kısa başlıklar halinde paylaşmaya çalışacağım…
1-) Eşitsizlik sistemi olarak ‘kapitalizm ‘ kendinden önceki sistemlerden devralıp çoğalttığı eşitsizlikleri sürdürmek için halkın rızasını almayı hedefler. Bu zorlaşınca yada imkansız hale gelince resmi ideolojik baskı yolları ile bunu dener. Sermayenin önündeki tüm engellere savaş ilan eder. Bu savaşın önemli enstrümanlarından birisi de milliyetçilik temelli ırkçılıktır. Bu anlamı ile kuramı olmayan ırkçılıktan bahsetmek zor.
2-) Bu kuram dış düşmanı korku , iç düşmanı da küçümseme / aşşağılama ve diğerlerinin aygıtı haline getirir. Ekonomik maliyeti ( ucuz ve savunmasız kalan iş gücünü ) ve siyasi maliyeti en az hasarla atlatmayı hedefler. Bu hedef aynı zaman da ekonomik ve sosyal eşitsizliği yok sayma kaygısını barındırır. Sahte bilinç el altından pazarlanır. Kadınlara saldırıyorlar , sokakları işgal ediyorlar , her yeri yakıp yıkıyorlar , hırsızlar , yol kesiyorlar…Böylece asıl sorunu yaratanlar bu sahte bilincin ardına gizlenir .
3-) Ekoloji üzerinden oluşturulan ırkçılığın ana hedeflerinden birisi doğa ve yaşam savunusunu fiili olarak gerçekleştirenlerdir. Böylece kapitalizmi hedef alan ekolojik mücadeleyi aşındırmaya , yok saymaya , etkisizleştirmeye çalışır. Ekolojik örgütlülüğü bozmayı amaçlar.
4-) Bu mantık bir bölgede yaratılan ırkçı saldırıyı bir başka bölgede yeniden sahneler. Mekan değişse de hedef kitle aynıdır. Herhangi bir yerde yangın oluşması toprak bütünlüğünün zarar görmesi vatanın bütünlüğü ve birliği üzerinden kurgulanır. Orman kendi için orman olmanın ötesinde saldırıya uğramış bir vatan toprağıdır. Müdafaa edilmesi ve korunması gereklidir. Artık o sadece bir yangın değil çok daha fazlasıdır. Yangının zararı ve yıkımı ikinci hatta üçüncü plana gerilemiştir.
5-) Ülke kaynakları ( yer altı ve üstü ) sadece kendinde olana aittir. Coğrafi bütünlük “ bizden “ olana “yetecek kadardır. Bizden olmayan için eko soykırım caizdir.
6-) Eko – ırkçılık sadece insanın doğaya yabancılaşmasını yaratmaz. Aynı zaman da doğa da insana yabancılaşır. Bir süre sonra hem üstü hem altı işgal edilmiş doğa kendine de yabancılaşmaya başlar. Eko ırkçılığın atladığı bir şey var ; doğa unutmaz ve unutturmaz.
7-) Kapitalizm ırkçı değildir. Böyle olsaydı kendi iç işleyiş yasaları ile çelişirdi. Ama tüm eko – ırkçı ideolojiler kapitalisttir ve onu savunur.
Eko – ırkçılıkta doğa isimlendirilir. Böylece kendinde bir değere sahip olmak yerine eko – ırkçılığın tarif ettiği değere göre tanımlanır. Bu tanım doğayı propaganda aracı haline getirir.
Sunmaya çalıştığım sekiz başlık giriş mahiyetindedir. Sistem karşıtı hareketler içinde tartışılıp pratik önermelerle geliştirilmeye uygundur diye düşünüyorum. Bu yazımın daha önce yayınlanan “ çevre hareketleri ve ekolojik mücadele “ isimli yazı ile birlikte ele alınmasını öneririm.
Başladığımız gibi bitirelim . Kapitalizmin son durağının bizler içinde son olmaması için vakit kaybetmeden bir araya gelip ortak mücadeleyi genişletmek gerekmekte…
Kaynak:http://ozguruniversite.org/2021/08/16/eko-irkcilik-uzerine-hakan-yurdanur/
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın