Rusya ve Ukrayna Arasındaki Kırım’a Su Verilmesi Gerilimi Artıyor !
- 22.02.2021
- Yazar:Dursun Yıldız
- (0) Yorum
- 1646
Kırım’daki Su Sıkıntısı Artıyor. Ukrayna 2014’te Kırım Kanalı’nın Suyunu Kesmişti.
Dursun Yıldız
Hidropolitik Akademi Başkanı
20 Şubat 2020
Kuzey Kırım Kanalı 1961-1971 yıllarında Ukrayna’da geçerek Karadeniz’e dökülen Dinyeper nehrinin sularının bir bölümünü Kırım yarımadasına verebilmek için inşa edilmiştir. Saniyede 300 m3 gibi çok büyük bir debiyi geçirebilecek kapasitede inşa edilen bu kanaldan 2014 yılından bu yana su akmamaktadır.
Kuzey Kırım kanalına su alınan Dinyeper nehri havzasının %65’i Ukrayna toprakları içindedir. Bu nehir Rusya’dan doğar Belarus’tan geçer ve Ukrayna’ya girer. Bu nehrin yıllık ortalama debisi 46 milyar m3 tür. Bunun 26 milyar m3 ü Belarus’tan gelmekte 20 milyar m3 ü ise Ukrayna içinde oluşmaktadır. Dinyeper nehrinin en uzun yan kollarından biri olan Desna nehri (1180 km) ise Rusya’dan doğmaktadır. Ukrayna Dinyeper nehri üzerindeki su çevirme yapısı ve Kuzey Kırım kanalı ile bu suyun bir kısmını Kırım’a vermekteydi.
Rusya’nın Kırım’ın İşgali sonrasında Ukrayna Suyu kesti
Kuzey Kırım Kanalı Kırım yarımadasını boydan boya katederek Kırım için çok önemli bir su iletim hattı işlevini de görmekteydi. Tarımsal üretim bu kanaldan alınan su ile geliştirilmiş olup ayrıca Kırım yarımadasının içme ve kullanma suyunun %85’i bu kanaldan temin edilmekteydi. Yarımadadaki 23 rezervuarda toplanan diğer su kaynakları ise tarım ve küçük sanayi için kullanılmaktaydı. 2014 yılından bu yana 403 km lik Kuzey Kırım kanalından gelen su Ukrayna tarafından kesilince yarımadada su sıkıntısı başladı. 2017 ve 2020 yıllarının aşırı kurak geçmesi bu sıkıntının daha da artmasına neden olmuştur.
Rusya Kırım yarımadasına ilave su temini için öncelikle kuyular açarak yeraltısuyunu çıkartmaya çalışmıştır. Bu yeni kuyulardan önce günde 20 000 m3 su çekildiği açıklanmış ve daha sonra bu suyun günde 55 000 m3’e çıkartılacağı belirtilmiştir. Ancak bunun ihtiyaç duyulan su miktarının sadece altıda biri olacağı ileri sürülmektedir. Bu nedenle yeraltısularının daha fazla çekilmesi Kırım için uygulanabilen en hızlı çözüm gibi görünüyor. Ancak kıyı akiferlerinde yeraltısuyunun yağışlarla beslenme miktarından daha fazla çekim yapılmış ve deniz suyu karışarak su kalitesi bozulmaya başlamıştır. Bu tuzlanmış suyun uzun süre kullanılması toprak kalitesini de bozacaktır. Bu durumun 1960 lı yıllarda Kırım’da yaşandığı ve Kuzey Kırım Kanalı’nın yapılmasından sonra toprağın yeniden verimli hale gelmesinin 10-15 yıl aldığı bilinmektedir.
Doğu Kırım’daki tarım topraklarında tuzlanma
Özellikle Doğu Kırım’da toprağın tuzlanması ve ekolojik dengenin bozulması uydu fotoğrafları ile de tespit edilmiştir. Özellikle kıyı akiferlerinden aşırı yeraltısuyu çekimi deniz suyu girişimini arttırıp tarım topraklarının bozulmasını hızlandıracaktır. Toprağın rehabilitasyonu ise uygulanacak olan yöntemlere göre 15-20 yıl alabilir. Kırım’da nüfus artışı ile birlikte tarımsal üretim de artmıştır.1950 de 1,1 milyon olan Kırım’ın nüfusu Kuzey Kırım Kanalı’nın açılmasının da etkisiyle artarak 2014 yılında 2,4 milyon’a ulaşmıştır. Bu nüfus Kırım’ın işgalinden sonra Rusya tarafından buraya yerleştirilmiş ve yerleştirilecek olanlarla artmaktadır. Bu nedenle artan tarımsal su ihtiyacının karşılanabilmesi için sürdürülebilir çözümlere ihtiyaç bulunmaktadır.
Kırım’da 130 000 hektar tarım arazisi bulunmakta olup su sıkıntısı nedeniyle 2017 yılında bunun sadece 14 000 hektarı sulanabilmiştir.Kuzey Kırım kanalından gelen suyun %70’i tarımsal sulama için kullanılmaktaydı. Bu suyun kesilmesi ile ortaya çıkan tarımsal sulama ihtiyacı kısmi olarak açılacak yeni kuyulardan sağlanabilir. Ancak bu kuyuların aşırı çekim yapılmadan tarımsal su ihtiyacını tamamen karşılayabilmesi zor görünmektedir. Şimdiye kadar aşırı çekimler nedeniyle 200 kuyunun suyunun tuzlandığı belirtilmektedir. Bunun için Rusya Ukrayna’da yeni su kaynağı arayışına girmiştir.
Rusya Kırım’da yeni su kaynakları arıyor
İçme kullanma suyu için Rusya bazı nehirler üzerinde yeni barajlar inşa etme ve mevcut barajları rehabilite etme çalışmalarına başladı. Bunun için 390 milyon $ ayırdığını açıkladı. Ayrıca 2020 nin Mart ayında Rus yetkililer tarafından Kırım’da su arıtma ve deniz suyu arıtma tesisleri için 45 milyon $ ayırıldığı ve inşaatın başlayacağı belirtildi. Rusya tarafından Don ve Kuban nehirlerinden Kırım’a havzalararası su transferi ile su aktarımı projelerinden de söz ediliyor. Ancak bu projelerin kısa zamanda ve kolayca gerçekleşmesinin önünde ekonomik ve politik bazı sorunların olduğu söylenebilir.
Kırım’da yeni kaynakların geliştirilmesinin yanısıra mevcut suyun en verimli şekilde kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Yeni kaynaklar için arıtılmış atık suların tarımda kullanımı,Deniz suyunun arıtılarak kullanılması ,Tarımsal sulama için yağmur hasadı yapılması ve kentlerde %40’a varan su kayıp ve kaçaklarının azaltılması gibi alternatifler değerlendirilebilir. Ancak bunların yanısıra iklim değişikliği ve kuraklık gibi etkiler de dikkate alınarak tüm sektörlerde su kullanım verimliliğinin arttırılması gereklidir.
Kuzey Kırım Kanalından Yeniden Su verilme İhtimali var mı ?
Bu kanal 1961-1971 yıllarında inşa edilmiş olup yıpranması nedeniyle kanalda su kaybı yaşanmaktadır. Ayrıca kanala su basan pompa istasyonları da çok eskimiştir. Bu nedenle kanalın bakım ve onarımının yapılması ve pompa istasyonlarının yenilenmesi ihtiyacı vardır. Kanal 6 yıldır işletme dışı olması nedeniyle bakım ve onarım için bütçe ayrılmamıştır.
Ukrayna’lı yetkililer zaman zaman yaptıkları açıklamalarda Kırım İşgali kalkmadıkça bu kanaldan su verilmeyeceğini ifade ediyorlar. Ayrıca suyun verilmesinin önünde politik kararların yanısıra fiziki engeller de bulunmaktadır.
Ukrayna’nın inşa etmekte olduğu su kontrol yapısı
Ukrayna Kırım Sınırında Kanal’ın Üzerine Bir Su Kontrol Yapısı inşa Ediyor
2014 yılında su kesildikten sonra Ukrayna Kırım sınırında bir su çevirme yapısı inşaatına başlamıştır. Ancak bu yapı finansman sıkıntısı nedeniyle beş yıldır ilerleyememektedir. Yetkililer bu su çevirme yapısının bitirilmesi için 1,2 milyon dolarlık finansman ihtiyacı olduğunu belirtmektedir.
Halen suyun kesildiği yerden Kırım sınırına kadar olan bölgeye mevcut kanalla su iletmek için inşaatına başlanan bu yapı tamamlanmadan Kanaldan Kırım’a yeniden su verilmesi mümkün olmayacaktır. Bu su kontrol yapısı tamamlandıktan sonra da Kırıma verilecek su miktarı buradan kontrol edilebilecektir. Bu teknik ve hidro politik nedenlerle suyun tekrar Kuzey Kırım kanalından akmasının yakın gelecekte zor olduğu görülmektedir.
Konunun sınıraşan sular boyutu var mı ?
Kuzey Kırım kanalına su alınan Dinyeper nehri havzasının %65’i Ukrayna toprakları içindedir. Bu nehir Rusya’dan doğar Belarus’tan geçer ve Ukrayna’ya girer. Bu nehrin yıllık ortalama debisi 46 milyar m3 tür. Bunun 26 milyar m3 ü Belarus’tan gelmekte 20 milyar m3 ü ise ülke içinde oluşmaktadır. Dinyeper nehrinin en uzun yan kollarından biri olan Desna nehri (1180 km) ise Rusya’dan doğmaktadır. Dinyeper nehri üzerinde yapılmış olan su çevirme yapısıyla bu suyun bir kısmı Kuzey Kırım kanalı ile Kırım’a verilmekteydi.
Rusya hem Dinyeper nehri ana kolunun hem de en uzun yan kolu olan Desna ‘nın kendi topraklarından doğuyor olması nedeniyle uzun dönemde bu konuyu bu açıdan ele alabilir.
Uluslararası su hukuku’nda yukarı kıyıdaş bir ülke tarafından işgal edilen bir toprağa kendi topraklarından doğan sınıraşan bir suyun bir bölümünün bırakılması hakkı gibi bir konu ele alınmamıştır. Ancak Kırım’daki su krizinin derinleşmesi ve Kuzey Kırım Kanalından suyun verilmeyeceğinin anlaşılması üzerine Rusya’nın kendi topraklarından doğan sular üzerinden bazı radikal stratejiler geliştirmesi sürpriz olmayacaktır.
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın