Orman ve Maki Ekosistemlerimiz "Ağaç Tarlalarına" mı dönüşecek ?
Merhabalar;
Eğer özel olarak ilgilenmiyor ya da orman fakültelerinden çıkmalı değilseniz ormancılığımızda kararların nasıl alındığını, uygulamaların nasıl yapıldığını gerektiğince bilmeyebilirsiniz; doğaldır. Ama orman ekosistemlerine yönelik sevginiz gerçekten de “sözde değil de özdeyse”, ormancılık alanında nelerin olup bittiğiyle gerektiğince ilgilenmelisiniz.
Ayrıca, kendini “çevreci” ya da “doğaperest” sayanlardansanız yahut kamusalcıysanız işiniz çok zor; bu
alanda da kaçınamayacağınız görevleriniz var çünkü. Sözgelimi; öncelikle orman ekosistemlerinin, yanı sıra, ormancılık çalışmalarının evrensel ve yerel özellikleri ile koşullarını gerektiğince öğreneceksiniz. Sonra, gündeme
gelen hukuksal düzenlemeleri çok yakından izleyeceksiniz. Bu “olmazsa olmaz” koşulların yanı sıra ülkemizde
ormancılığın ekolojik, teknik çalışmaların yanı sıra;
(i) ekonomi politik, ekonomik, toplumsal, kültürel, estetik, siyasal boyutları bulunan bir etkinlik alanı olduğunu;
(ii) bu boyutların hiçbir nedenle birbirinden soyutlanmaması gerektiğini;
(iii) orman ekosistemlerinin yapısal özelliklerinin hem yatay hem dikey olarak sürekli olarak değiştiğini;
(iv) orman ekosistemlerine zarar veren, ormancılık çalışmalarının etkenlik düzeyini düşüren temel nedenlerinin
ağırlıkla egemen sınıfların, yanı sıra, yoksul köylülerin “orman”, özellikle de “devlet ormanı” sayılan
arazileri sahiplenme ya da gönlünce kullanabilme çabalarında kaynaklandığını
kesinlikle gözden kaçırmayacaksınız. Nasıl, çooook zor bir etkinlik alanı değil mi? Evet, gerçekten de çok zor ! Ancak,
bu zorlukları göze alamıyor, gereklerini yerine getirmiyor ya da getiremiyorsanız, yapabileceğiniz en “hayırlı iş”😊,
orman ekosistemlerinden uzak durmanız ya da orman ekosistemlerini “uzaktan sevmenizdir.” Böylesi tutumu yeğlemeyecekseniz eğer bu “…Sessiz Tartışmalar”da tartışacağım konunun sizi de kaygılandıracağını düşünüyorum:
Orman Genel Müdürlüğü (OGM), bu kez de doğal orman ekosistemlerinde tek türe dayalı “endüstriyel ağaçlandırmalar yapıyor, yaptırıyor; başka bir söyleyişle, “endüstriye plantasyonlar” oluşturuyor, oluşturtuyor; üstelik uygulama projelerini de ihaleyle özel kuruluşlara hazırlattırıyor.
Kısacası, “Dünyada Mersin’e giderken çoğalırken hep tersine gitmeyi” yeğleyen OGM yine “topal eşeğiyle kervana
katılmaya” çabalıyor.
Selamlarımla.
Yücel ÇAĞLAR
Makalenin tümü için lütfen tıklayınız
Ormanlar ve ormancılık üzerine sessiz tartışmalar (43)
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın