İÇME SUYU KAYNAKLARINDA ARSENİK ARITIMI
Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK
Müsteşar
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
ANKARA-2017
Dünyada çoğu şehirlerde yeraltı suları önemli miktarda içme suyu kaynağıdır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kriterlerine göre, içme suyunda arsenik konsantrasyonu 10 μg/lt’den yüksek olamaz. Bu standardı aşan seviyeler, genellikle yeraltı suyunun jeotermal prosesler, mineral çözünmesi (örneğin pirit oksidasyonu), madencilik faaliyetleri, oksitleyici ortamlarda desorpsiyon ve indirgeyici desorpsiyon ve çözünmesi ile kirlenebilir. İnsanlar için arseniğin kaynağı sadece içme suyu değildir. Özellikle arsenik konsantrasyonu yüksek alanlarda, sulama suları ve kirlenmiş toprakla gıda zincirine girmesi, arsenik toksisitesinin birincil nedenini temsil eder. 2012 yılında, dünya çapında yaklaşık 202 milyon kişinin içme sularındaki arsenik konsantrasyonlarının 50 μg/lt’in üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Bunu 2001'deki 130 milyon kişi ile karşılaştırdığımızda, etkilenen insan sayısında önemli bir artışının olduğu söylenebilir.
Dünya’da yeraltı sularında arsenik konsantrasyonu yüksek olan ülkeler; Hindistan, Bangladeş, Pakistan, Şili, Çin, Arjantin, Meksika, Tayvan, Vietnam’dır. Bu ülkelerde arseniğin sağlık üzerine etkileri ve arıtımı ile ilgili yoğun çalışmalar yapılmıştır. Birleşmiş Milletlerin 2006 tarihli İnsani Gelişme Raporu’nda; Türkiye, sulardaki arsenik konsantrasyonu yüksek olan ülkeler arasında yer almaktadır.
Yer altı sularında arsenik problemi olan başlıca ülkeler arasında Türkiye’nin yanı sıra Arjantin, Bangladeş, Şili, Çin, Macaristan, Hindistan, Meksika, Tayvan, Vietnam gibi ülkeler de gösterilmektedir. Ülkemizde özellikle içme suyunda arsenik konsantrasyonu, Dünya Sağlık Örgütü limit değerleri esas alınarak 50μ g/lt'den 10 μg/lt'ye indirilmiştir. Bu mevzuat çıkarılırken yerel yönetimlere gerekli yatırımları yapmaları için süre verilmiştir. Ülkemizin bazı bölgelerinde yapılan ölçümlere göre içme suyu kaynaklarında arsenik konsantrasyonu yüksek bulunmuştur (Tablo1).
Tablo 1. Çeşitli Bölgelerde İçme Suyu Kaynaklarında Arsenik Konsantrasyonu
İzmir Büyükşehir Belediyesi mücavir alanında 2008 yılında çeşitli kuyularda yapılan arsenik ölçümlerinde arsenik konsantrasyonu, Göksu’da 59 µg/lt, Sarıkız’da 32 µg/lt, Menemen’de 10 µg/lt ve Halkapınar’da ise 13 µg/lt ölçülmüştür. İnsan sağlığını korumak için arsenik içeren içme suları seyreltildikten veya arıtıldıktan sonra şebeke sistemine verilmelidir. Türkiye’de yeraltı suyu arsenik konsantrasyonları esas alınarak arsenik haritası çıkarılmalıdır. Böylece riskli sular ve alınması gereken önlemler ortaya konabilir. Bu çalışmada ham içme suyu kaynaklarında bulunması muhtemel arsenik kirleticinin nasıl giderileceği üzerinde detaylı durulmuştur. İçme suyundan arsenik giderimi zor değildir. Ancak bu tür tesislerin sürekli işletilmesi gereklidir. Mevcut küçük kapasiteli, mali ve teknik kapasitesi yetersiz olan yerel yönetimlerin, bu tür içme suyu arıtma tesislerini işletmeleri mümkün değildir.
Dolayısıyla su kaynaklarının yönetimi ve tahsisi, tarımda ve sanayide su yönetimi, içme suyunun tüketiciye sağlıklı ve kaliteli ulaştırılması ve atık suların uzaklaştırılması dahil bir su kanununun çıkarılmasında yarar vardır. Su kanunu ile çok başlılığa son verilmelidir. Yetki ve sorumluluklar net olarak belli olmalıdır. Küresel ısınmadan ve konfor yapısının artmasından dolayı suya olan talep her geçen gün artmaktadır. İklim değişikliğinden dolayı ülkemiz orta ölçekte sel ve kuraklık tehdidi altındadır. Sel ve kuraklık daha sık, şiddetli ve ani olarak görülmektedir. Buda su kaynaklarına zarar vermektedir.
Sn.Prof.Dr. Mustafa Öztürk tarafından yazılan bu çok değerli raporun tümünü okumak için
lütfen tıklayınız
İÇME SUYU KAYNAKLARINDA ARSENİK ARITIMI
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın