ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Genel

Taliban, Kuş Tepe Sulama Kanalı ile Amu Derya’nın  Su Paylaşımı Denklemini Değiştiriyor.

Taliban, Kuş Tepe Sulama Kanalı ile Amu Derya’nın  Su Paylaşımı Denklemini Değiştiriyor.

Dursun Yıldız

Hidropolitik Uzmanı

Hidropolitik Akademi Başkanı

11 Nisan 2024

PDF version

/uploads/editor/files/Taliban%2C%20Ku%C5%9F%20Tepe%20Sulama%20Kanal%C4%B1%20ile%20Amu%20Derya%E2%80%99n%C4%B1n%20%20Su%20Payla%C5%9F%C4%B1m%C4%B1%20Denklemini%20De%C4%9Fi%C5%9Ftiriyor_%20.pdf

Özet

Makale, Taliban'ın Qosh Tepa Kanalı projesini uygulamasının Amu Derya'nın su paylaşım denklemini ve bunun bölge üzerindeki etkisini nasıl değiştirdiğini inceliyor. Kanalın inşasıyla Afganistan'ın su kaynaklarının artırılması ve uluslararası topluma bir mesaj verilmesi amaçlanıyor. Amu Darya Nehri'nden su çekerek tarımsal üretimi artırmaya ve böylece bölgesel su dinamiklerini yeniden şekillendirmeye yönelik stratejik bir çabayı temsil ediyor. Afganistan daha önceki bölgesel su anlaşmalarında yer almamasına rağmen bu proje aracılığıyla su haklarını savunmayı amaçlıyor. Taliban yönetimi, projenin hızlı bir şekilde tamamlanması için aktif olarak baskı yapıyor ve projenin bölgesel su politikalarını önemli ölçüde etkileme potansiyelini vurguluyor. Ancak projenin su dağıtımı üzerindeki etkileri nedeniyle komşu ülkelerle olası gerginliklere ilişkin endişeler artıyor. Sonuç olarak makale, Qosh Tepa Kanalı projesinin getirdiği gelişen dinamikleri ele almak için bölgesel su diplomasisinin yeniden değerlendirilmesini önermektedir.

Anahtar Kelimeler: Kuş Tepe Kanalı, Taliban, Amu Derya Nehri ,Orta Asya da su sorunları,

Giriş

Amu Derya ( Ceyhun) Nehri  Siri Derya Nehri ile birlikte (Seyhun )Orta Asya ülkelerinin su güvenliği açısından büyük öneme sahip sınıraşan nehirlerdir.  Bu nehir havzalarında kıyıdaş olan ülkelerden  Kırgızistan, Tacikistan , Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan, SSCB’nin dağılmasından sonra 1992 yılında imzalanan Almatı anlaşmasıyla SSCB dönemindeki kotaların korunmasına karar vermiştir. Bu anlaşmaya  göre Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan; Amu Derya suyunun önemli bir kısmını ortaklaşa kullanmayı kabul etmiştir. Ancak Afganistan bu imzacı ülkeler arasına davet edilmemiş ve dolayısıyla anlaşmada yer almamıştır.

Afganistan'ın Amu Derya sularını kullanım haklarını belirleyen tek uluslararası  belge SSCB ile 1946 yılında yaptığı anlaşmadır. Bu anlaşmaya göre Afganistan, yılda 9 milyar m3  su kullanma hakkına sahip olmuştur. Ancak 1970'li yıllardan bu yana  Afganistan'daki iç karışıklıklar ve iç savaşlar nedeniyle  bu nehirden  yılda ancak 2-5  milyar m3 arasında bir su çekilebilmiştir. Afganistan’ın geliştirdiği birçok tarımsal sulama projesi beklemektedir.

Bugüne değin Orta Asya’daki sınıraşan suların paylaşımının ele alındığı birçok uluslararası raporda ve  makaledeki  havza ülkelerini gösteren haritalarda Afganistan yer almamıştır. Ancak Afganistan Amu Derya nehri havzasında yer alan ve bu nehrin  toplam yıllık akışına %27,5 oranında katkı koyan bir ülkedir.

Amu Derya’nın Hidrolojisi  ve Su Tahsisleri

Bölgenin iki büyük nehrinden biri olan Amu Derya, Tacikistan Kırgızistan ve Afganistan'da  Pamir dağlarındaki karlardan ve buzullardan  beslenip  Karakum Çölünü geçip 2574 km lik bir yol katedip Aral Gölü’ne ulaşmaktadır.Bu yolculuğu boyunca Amu Derya Nehri  5 ülkenin sınırlarından geçmekte ve  sınır oluşturmaktadır. Bu ülkeler Türkmenistan , Özbekistan, Kırgızistan , Tacikistan ve Afganistan'dır. Amu Derya, Afganistan ile  Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan arasında 1.800 km'lik bir ortak sınır çizgisi oluşturmaktadır(5).

Amu Derya üç farklı ülkeden kaynaklanan 3  ana  nehir  tarafından oluşturulur(Şekil 1). Bunlar Afganistan'daki  Panj nehri (Pamir ve Wakhan nehirleri), Afganistan'dan kaynaklanan ve Sarez Gölü'ne akan Murghab (Barttang) Nehri  ve  Kırgizstan'dan kaynaklanan Vakhsh ( Kızılsu Nehri) ile Tacikistan'dan doğan Muksu Nehri dir (1).

Amu Derya nehrinin suları  daha çok kar erimelerinden oluşmaktadır. Nehrin yıllık su potansiyeli 45 milyar m3 ve 100 milyar m3 arasında değişmektedir. Literatürde  nehrin su havzası ve  yıllık ortalama su potansiyeli konusunda farklı değerler verilmektedir.  Literatürün birçoğunda Amu Derya’nın uzun yıllar  akım ortalaması 80 milyar3/yıl olarak alınmaktadır.(1). Kamil (2)  Amu Derya’nın maksimum yıllık akımını 108 milyar m3/yıl minimum yıllık akımını 47 milyar m3 /yıl uzun yıllar ortalama  akım değerini ise 75 milyar m3 /yıl olarak vermektedir. (2).Aynı yayında Amu Derya’nın  toplam drenaj alanı ise 309 000 km2 olarak verilmiştir. Bu alanın %74’ü Tacikistan’da, %13’ü Afganistan’da, %8,5’uğu Özbekistan’da, %2’si Kırgızistan’da, %1,7’si Türkmenistan’da bulunmaktadır.

Şekil 1.Amu Derya Nehri Havzası

BM Gıda ve  Tarım Örgütü Raporunda (1) Amu Derya havzasındaki ülkelerden Tacikistan’ın toplam yıllık akışa katkısı 50 milyar m3 ile  %62,5 olarak yer almaktadır. Afganistan’ın katkısı ise 22 milyar m3 ile % 27,5 olarak verilmiştir. Raporda diğer kıyıdaş ülkelerden Özbekistan’ın katkısı ise  yılda 5 milyar m3 (%6,3),Kırgızistan’ın ve Türkmenistan’ın 1,5 ar milyar m3 ile % 1,9 olarak  görülmektedir.

BM  Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun bir diğer Raporunda Amu Derya’nın yıllık ortalama akımı 78,46 km3 olarak yer almakta ve bunun 59,45 km3’ü Tacikistan’dan,11,7 km3’ü Afganistan’dan (%15), 4,7 km3’ü Özbekistan’dan, 1,93 km3’ü Kırgızistan’dan,0,68 km3’ü  Türkmenistan’dan kaynaklanmakta olduğu belirtilmektedir.(12).

Amu Derya’da 1987 Taşkent Anlaşmasına göre yıllık ortalama akımın büyük bölümü Özbekistan ve Türkmenistan’a tahsis edilmiştir. Bugün bu suyun  %47’sini Özbekistan, %33,ünü Türkmenistan, %11’ini Tacikistan, % 2’sini Kırgızistan kullanmaktadır. Bu anlaşma ’da yer almayan Afganistan Amu Derya’nın yıllık  suyunun  sadece % 7’sinden faydalanmaktadır (2). Bu oranlar diğer bazı yayınlarda ise bu verilere yakın değerler olarak yer almaktadır (1).

Yine 1992 yılında kurulan Orta Asya'daki Devletlerarası Su Koordinasyon Komisyonu (ICWC), bölgesel su politikasının belirlenmesinden ve su çekme limitlerinin onaylanmasından sorumludur. Amu Derya Havza Su Örgütü  (BWO Amu Derya) ise havzadaki suyun tahsisini yönetmektedir(11).

Buna göre mevcut su tahsisi, Afganistan'ın 2,1 milyar metreküplük  su çekimi  hariç nehirden  toplam 61,5 milyar metreküplük su çekimi yapılması dikkate alınarak belirlenmiştir. Bu durumda Amu Derya’dan  Kırgızistan  %0,6, Tacikistan  %15,4, Özbekistan  yüzde 48,2 ve Türkmenistan ise yüzde 35,8. oranında su çekecektir(11).

Sulanan alanlar

Amu Darya  ile  sulanan toplam alanının 6 milyon hektar  civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bunun  1,15 milyon hektarı Afganistan’da 2.3 milyon hektarı Özbekistan’da 1,7 milyon hektarı  Türkmenistan’da , 0.5 milyon hektarı Tacikistan’da  0,1 milyon hektarı ise  Kırgız Cumhuriyeti'nde  yer almaktadır (2).

Türkmenistan’ın Karakum Kanalı

Türkmenistan'ın en büyük ve en önemli yapay su yolu Kara Kum kanalıdır. Bu kanal 1950'li yıllarda inşa edilmiş olup 1.300 km uzunluğu ile dünyanın en uzun kanalıdır. Kanal kapasitesi  630 m3/sn'dir. Kanalın Amu Derya üzerindeki girişi, nehrin Özbekistan'dan Türkmenistan'a girişinin hemen sonrasındadır. Kara Kum kanalı, Amu Darya, Murghab ve Tedzhen nehirlerini entegre bir su yönetim sisteminde birleştirmektedir.Bu kanal  ülkenin yoğun nüfuslu güneyine su sağlamakta ve 1,2 milyon hektardan fazla alanı sulamaktadır. Aşkabat'a ve güneydeki vahalara su getiren kanala  her yıl Amu Darya'dan 10–12 km3 su çekilmektedir. (1,4).

Afganistan’ın Kuş Tepe Kanalı

Bu sulama kanalı önerisi ilk olarak 1970'lerde Muhammed Davud Han'ın başkanlığı döneminde ortaya atılmıştı. Ancak Sovyetlerin Afganistan'ı işgali ve ardından ülkedeki iç savaşların yol açtığı siyasi ve ekonomik istikrarsızlık  projenin uzun dönem ertelenmesine yol açmıştır. Yaklaşık 40 yıl sonra Eşref Gani yönetimindeki önceki Afgan hükûmeti, kanalı yeniden inşa etme girişimini gündeme getirmişti. Ancak Gani hükûmetinin düşmesinin ardından, Kuş Tepe Su Kanalı projesinin inşaatına Mart 2022'de Taliban tarafından başlanmıştır(5).

Afganistan’ın Jawzjan eyaletindeki Qosh Tepa bölgesinin adını taşıyan Kuş Tepe (Qosh Tepa) Sulama  Kanalı, 285 km uzunluğunda ve 100 metre genişliğinde ve 8,5 m derinliğinde projelendirilmiştir(9). . Saniyede 650 metreküp su taşıma kapasitesine sahip olması planlanan (10) ve  üç aşamadan oluşan projenin 108 km uzunluğundaki ilk etabı, Amuderya Nehri’nden başlamakta ve Belh vilayetinin Dawlatabad ilçesine ulaşmaktadır. Belh’deki Dawlatabad’dan başlayarak, Jawzjan vilayetinin Aqchi ilçesinden geçerek Faryab vilayetinin Andhoy ilçesine ulaşan ikinci etap ise 177 km uzunluğa sahiptir. Üçüncü adım ise tarla içi kanallarının  inşasını içermektedir.(8).(Şekil 2,3).

Şekil 2 .Kuş Tepe Sulama Kanalı güzergahı

Kuş Tepe Sulama  Kanalı'nın, Afganistan Ulusal Kalkınma Şirketi tarafından yaklaşık 666,8 milyon dolar maliyet ile beş yılda  tamamlanması planlanmaktadır (5,9).

Taliban yönetimi 550 000 hektarlık araziyi sulaması planlanan kanalı bir an önce tamamlamak istemektedir. Bu nedenle Afganistan Ulusal Kalkınma Şirketi'nin gözetimi altında 200 den fazla  alt yüklenici 5500 kişi 120 ayrı noktada 3300 dan fazla iş makinası ile  çalışmaktadır. Uydu fotoğrafları 2022 Nisanından 2023 Şubat  ayına kadar100 km den fazla kanal kazısı yapıldığını göstermektedir.

Fizibilite çalışmaları eski Amerikan destekli Afgan hükümeti tarafından USAID yardımı ile gerçekleştirilen kanalı 2021 de tekrar yönetime gelen Taliban öncelikli ve çok hızlı bir şekilde yürütüyor. Projenin 100 km lik ilk etabının 91 milyon $’lık  finansmanı Afganistan tarafından karşılanıyor. Sonraki iki aşama için, Dar-e-Soup madenlerin satışından fon sağlanması planlanmaktadır.

Şekil 3 Kuş Tepe Kanalı

Taliban’ın Uluslararası Tanınma Sorunu

Afganistan’da 1996-2001 yılları arasındaki ilk Taliban yönetimi, Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan tarafından tanınmıştı. 2021 yılında ABD’nin çekilme sürecinde Taliban’ın yönetimi ikinci kez ele geçirmesi sonrasında   Taliban’ı tanıyan bir devlet bulunmamaktadır . Ayrıca Taliban  hareketinin ülke içinde tam olarak otoritesini tesis ettiğini söylemek de zordur. Bu da Taliban için iç ve dış meşruiyet sorununu doğurmaktadır

Taliban hem içerideki hakimiyetini güçlendirmek hem de ülke dışına bir mesaj verebilmek için Kuş Tepe Sulama kanalı gibi  stratejik bir projeyi kendi mali imkanlarıyla devam ettirme kararı almıştır.

Taliban, böylece ülke kalkınmasında kendi kendine yeterliliği öne çıkarmaya ve dış desteğe ihtiyaç duyulmadığı mesajını vermeye çalışmaktadır. Taliban’ın bu kanal aracılığıyla en azından bölge ülkelerini uluslararası ilişkilere zorladığı da düşünülebilir. Aslında Taliban yönetimi, neler yapabileceğini göstererek  kalıcı bir ülke yönetimi vizyonu ve anlayışı  yaratmaya çalışmaktadır. Aynı zamanda ekonomik koridor gibi bölgesel projelerde yer alabileceğini ve  isteyen ülkelerle ülke içi ve ülke dışındaki projelerde işbirliği yapabileceğini  göstermeyi de amaçlamaktadır

 Bu  Çin ve Rusya gibi kendisiyle ilişki kurma potansiyeli taşıyan ülkelere Afganistan’daki bazı projelere ortak olma altyapısı da hazırlamaktadır.

Çin, Taliban’ın yönettiği Kabil’e Eylül 2023’te büyükelçi ataması gerçekleştirmiş,Ocak 2024’te ise Taliban, Pekin’e bir büyükelçi atamıştır. Bu durum taraflar arasındaki ilişkilerin önemli ölçüde gelişmekte olduğunun işareti olarak alınabilir.Zira ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinden sonraki süreçte Afganistan’ın Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’na (CPEC) dahil edilmesi konuşulurken daha sonra enerji de dahil olmak üzere çeşitli anlaşmalar imzaladıkları bilinmektedir.

Ocak 2023'te, Sincan Orta Asya Petrol ve Gaz Şirketi (diğer adıyla CAPEIC), Amu Darya havzasının kendi tarafında petrol çıkarılması için Afganistan'daki Taliban hükümetiyle 720 milyon dolarlık dört yıllık bir yatırım anlaşması imzalamıştır(7). Anlaşmada, 25 yıllık dönem boyunca Afgan hükümetine yüzde 15 oranında royaliti hakkı verilmesi yer almaktadır. Ayrıca Çinlilerin bu havzayı dünyanın üçüncü büyük potansiyel gaz sahası olarak görmesi ilişkilerin artabileceğine bir işaret olarak değerlendirilmeldir. (6).

Çin'in Sincan Orta Asya Petrol ve Gaz Şirketinin , Afganistan'daki Taliban yönetimi ile  Ocak 2023'te  anlaşma imzalayarak Afganistan'ın Amu Derya havzasında petrol araması, bunun yanı sıra Çin’in  Mes Aynak ve Amu Derya’da madencilik ve enerji projelerini tamamlamak istemesinin önümüzdeki süreçte bölgedeki su sorununa doğrudan ve dolaylı etkileri olacaktır.

Amu Derya’nın Sınıraşan Su Anlaşmaları  ve  Hidropolitiği

Afganistan ve SSCB arasında  1946 yılında imzalanan ilk anlaşma ile   Afganistan'ın Panj Nehri'nden 9 km3'e kadar su kullanma hakkına sahip olduğu belirlenmiştir.  . Amu Darya sınıraşan suyunun kullanımı ve kalitesi ile ilgili ikinci uluslararası anlaşma 1958'de imzalanmıştır.1963'ten sonra, iki ülke arasındaki ilişki yavaş yavaş kötüleşmiş, 1979'dan 1989'a kadar süren  SSCB istilası  Afganistan'da bütün dengeleri değiştirmiştir.

 .SSCB 1989'da Afganistan'dan çekilmiş ve 1991'de dağılmıştır. Ancak  bu istila Afganistan’da etnik çatışmalar ve Taliban'ın yükselişi gibi derin etkiler bırakmıştır

Bu dönemde içinde bulunduğu çatışmalar nedeniyle Afganistan bu anlaşmaların hiçbirine davet edilmemiş  ve bu anlaşmalarda taraf olmak için bazı çabalarından da sonuç alamamıştır.

1970'lerde Afganistan, Amu Darya’nin  su paylaşım anlaşmasını müzakere etmek için  çaba sarf etmiş  ancak Nisan 1978'de onlarca yıl süren huzursuzluğa yol açan darbeler nedeniyle sonuç alamamıştır. Benzer şekilde, Afgan hükümeti Birinci Taliban yönetimi  sonrasında komşu ülkelerle işbirliği yapmaya çalışmış ve bu çabaları veri paylaşımı bilgi aktarımı konularında imzalanan mutabakat zabıtları ile sonuçlanmıştır.

2007 yılında, Afganistan ve Tacikistan arasında  1958 anlaşmasına atıfta bulunarak, ortak su kaynağı geliştirme projeleri alanında  işbirliği  için bir Mutabakat Zaptı imzalanmıştır.

 Benzer şekilde, 2010'da Afganistan ve Tacikistan arasında  içme suyu sağlanması konusunda  bir protokol,   2014'te  ise başka bir mutabakat zaptı imzalanmıştır.  Bu mutabakat zaptı  ile Afganistan ve Tacikistan'ın düzenli ve ücretsiz olarak hidrolojik veri ve bilgi alışverişi yapması  kararlaştırılmıştır(2) Ancak Orta Asya’da su işbirliği konusunda imzalanan tüm anlaşmalarda olduğu gibi , Tacikistan ile Amu Derya nehrinde  bilgi alışverişi ve işbirliği konusundaki mutabakat zabıtları ve anlaşmalar yürürlükte olsa da, taraflar bu anlaşmaların uygulanması için çok az somut eylemde bulunmuştur.(2).

Sonuç ve Değerlendirme

Amu Derya Havzasında  Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan  bugüne kadar  su konusunda temel aktörler ,İran ve Afganistan ise  ikinci dereceden aktörler olarak görülmekteydi. Ancak uzun süren işgal ve iç savaşlar nedeniyle bölgedeki su işbirliği ilişkilerinde yer almayan Afganistan’ın ikinci Taliban yönetimi tarafından alınan Kuş Tepe Kanalı Projesini uygulama kararı bu durumu değiştirmiş gözüküyor.

Afganistan tarımsal üretimini arttırmak için Amu Derya Nehri’nin sularından faydalanmak istemektedir. Burada Amu Derya nehrinin suların katkısı üzerinden bir yaklaşım geliştirerek daha fazla su  kullanma hakkı olacağını düşünmektedir. 

Çünkü Amu Derya havzasındaki  ülkelerin nehre katkısı ve kullanımları çok eşitsizdir. Örneğin  Türkmenistan’ın  bu nehre  katkısı sadece %2 civarında olmasına rağmen bu ülke Amu Derya’nın  suyunun yaklaşık %33’ünü kullanmaktadır .Bu nedenle bu havzada ülkelerin  su kaynaklarına katkı ve kullanımları açısından SSCB dönemi uygulamalarından gelen  çok eşitsiz bir durum  mevcuttur. Ayrıca geçmişte Afganistan'ın bölgesel su paylaşımı ,su  yönetim anlaşmaları ve organizasyonlarında yer verilmemesi bu havzada  Afganistan’ın su haklarını gölgede bırakmıştır.  Bunun yanısıra diğer havza ülkeleri tarafından yapılan  anlaşmalar  Afganistan için ne hak ne de bir yükümlülük yaratmamaktadır. Bu nedenle   Afganistan'ın bu anlaşmalar kapsamındaki su tahsisi kotalarını uygulamak zorunda olmadığı şeklinde bir sonuç da doğmuştur.

Uluslararası su hukuğunda yer alan sınıraşan suların kıyıdaş ülkeler arasında eşit ve makul kullanımı (equitable and reasonable use) yaklaşımı bu havzada uygulanabilmiş değildir.

Halen  sınıraşan ve sınıroluşturan  özelliğe sahip Amu Derya’nın suyu aşağı havzada  çok büyük miktarda ve eşitsiz şekilde  kullanılmaktadır. Bu eşitsiz su kullanımının  Türkmenistan ve Özbekistan tarafından  bir kazanılmış hak olarak savunulması uluslararası hukuğun kıydaş ülkelere önemli zarar vermeme ilkesini de ihlal etmektedir.  Sınıraşan bir su üzerinde  su potansiyelini  erken geliştiren ülkeler, birçok nedenden ötürü bu potansiyeli geç geliştirmek zorunda kalan memba ülkelerinin   gelecekteki kullanımına önemli zarar vermemek için eşit bir yükümlülüğe sahip olmalıdır.

Bu gelişmeleri değerlendiren Afganistan yönetimi Kuş Tepe Sulama Kanalı ile Türkmenistan’ın Karakum Kanalı’na benzer bir proje oluşturup bu konuda bir emsal üzerinden sulama haklarını elde etmeyi planlamış görünmektedir.

Afganistan’ın Kuş Tepe Su Kanalı inşaatına başlaması aşağı havza ülkelerinde tedirginlik yaratmış ve  bazı Özbek uzmanlar tarafından ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit olarak değerlendirilmiştir. Özbek hükûmeti,  bu proje ile ortaya çıkabilecek olumsuz etkilerini en aza indirmek için Taliban'a Kuş Tepe Su Kanalı’nın inşasına katılmayı  teklif etmiştir. Özbekistan bu kanalın inşasına katılarak suyun kontrolü için bir  pozisyon elde etmek istemiştir. Türkmenistan ise  bu kanalın inşasına henüz resmî bir tepki göstermemiştir. Ancak Türkmen teknikerler  bu kanalın inşasının bir felaket olacağı açıklamasını yapmıştır.

Kuş Tepe Sulama Kanalı ile  çekilecek olan suyun ayrı bir  depolama tesisi yoktur. Bu su  277 km lik ana kanalda depolanıp kullanılacaktır. Bu kanalda 20,5 milyar m3 su depolanması planlanmıştır(11). 

Sulama için kullanılacak su miktarı ile ilgili  Taloqan Nehri Havzası'ndaki ürün deseni  dikkate alınarak bir tahmin yapılabilir. Bu tahminde ürün deseni yıllık buğday - pirinç rotasyon ekimi için yapılıp su iletim kayıpları %70  ve sulama randımanı % 60 olarak alınabilir. Ayrıca  mahsul suyu gereksinimleri için, FAO iklim bilgi aracını kullanıp  yerel iklim ve toprak koşulları dikkate alınıp , brüt sulanan alanı 800'000 ha (kış buğdayı için 400.000 ha ve pirinç için 400 000 ha)   olarak kabul edebiliriz. Bu varsayımsal senaryoda  kanal potansiyel olarak  Afganistan bölgesinde üretilen neredeyse tüm akışı veya nehirdeki toplam ortalama suyun % 30'unu kullanabilecektir. Bu durumda kanaldan bir yılda 15,4 milyar m3 sulama suyu çekilecektir (11).  

Bu senaryo Afganistan’ın Amu Derya suyundan en fazla yararlanmak istemesi durumu için  bir senaryo olup bir yılda iki ürün üzerinden su kullanımını dikkate almaktadır.  Ancak  bu senaryoya yönelik bir sulama programının  uygulanması şimdilik zor görünmektedir.

Projenin tamamlanması durumunda Afganistan ilk etapta kanalda 20,5 milyar m3 su biriktirecektir. Ancak her yıl bu suyun ne kadarını ve hangi mevsimde kullanacağını seçilen ürün deseni ve tarım planlaması belirleyecektir. Seçilecek ürün desenine göre,  bu su kış döneminde çekilip biriktirilebilir. Böylece   Özbekistan ve Türkmenistan tarafından kullanılacak  sulama suyunun azalmasına neden olmayacak bir sulama işletmesi   planlanabilir.

  

Şekil 4.Kuş Tepe Kanalı inşaatı

Kuş Tepe Sulama Kanalı’nın inşasının tamamlanması ve  planlanan 550 000 hektarlık alanın sulanmasının tam olarak geliştirilmesi  uzun zaman alacaktır(Şekil 4).. Sulama Kanalı  inşasının 2028 yılında biteceği açıklanmıştır. Bu durumda  sulama için Amu Derya’dan çekilecek olan su tarla içi kanalları yapılıp sulanacak olan arazinin artması ile peyderpey artacaktır.

Bu bölgedeki sulamanın tam gelişmesi durumunda kullanılacak olan su miktarı veya çekilecek suyun verimli kullanılıp kullanılmayacağı Amu Derya su denklemini yeniden belirleyecek en önemli parametreler olacaktır.

Ancak her durumda bu proje şimdiden Amu Derya nehrindeki statükoyu ve  su denklemini değiştirmeye aday bir proje olarak ortaya çıkmıştır. Amu Derya’dan çekilecek olan su miktarının dışında bu proje aynı zamanda Afganistan ile Çin  arasında yeni işbirlikleri  kurulması imkanını da sağlayacak bir özellik taşımaktadır. Proje bu özelliği ile Amu Derya nehrinin  hidropolitiğine Afganistan’ın da etkili bir aktör olarak dahil olma sürecini başlatacaktır.

Yukarda açıklanan nedenlerle Kuş Tepe  Kanalı inşaatı devam ettikçe, Orta Asya ülkeleri mevcut su paylaşım anlaşmalarını daha esnek bir anlayışla gözden geçirip yeniden düzenlemelidir. Rogun Barajı ve Kuş Tepe Kanalı projeleri  Amu Derya havzası ve Orta Asya ülkeleri arasında gerilime değil  yenilikçi bir su diplomasisi sürecinin başlatılmasına vesile olmalıdır.

 

Yararlanılan Yayınlar

[1] Walter Klemm  and Sayed Sharif Shobair  (2011)  FAO Report -The Afghan Part of Amu Darya Basin Impact of Irrigation in Northern Afghanistan on Water Use in the Amu Darya Basin .available at https://unece.org/fileadmin/DAM/SPECA/documents/ecf/2010/FAO_report_e.pdf

[2] Kamil, I. (2021). Afghanistan, the Amu Darya Basin and Regional Treaties. Chinese Journal of Environmental Law, 5(1), 37-62. https://doi.org/10.1163/24686042-12340063

[3] USAID  Key Project Results Regarding the Current and Future Challenges in the Amu Darya Basin. http://www.cawater-info.net/projects/peer-amudarya/key_findings_e.htm

[4] Orlovsky, N. & Orlovsky, L. After 2002. Water resources of Turkmenistan: use and conservation.

[5] Yasir Rashid (2023) Afganistan’ın Su Diplomasisi: Kuş Tepe Su Kanalı.İRAM 13.06 2023. https://www.iramcenter.org/afganistanin-su-diplomasisi-kus-tepe-su-kanali-2387

[6] SEIBT, Sébastian (10 January 2023). "Pourquoi la Chine se laisse tenter par le pétrole des Taliban" (in French). France24.

[7] "Afghanistan's Taliban administration signs oil production deal with China". Verdict Media Limited. Offshore Technology. 6 January 2023.

[8] Tolibon Hukumati Amudaryodan Qo’shtepa Nomli Mega Kanal Loyihasini Boshlamoqda (10/12/2022)”, Umirdinov, https://umirdinov.com/tolibon-hukumati-amudaryodan-qoshtepa-nomli-mega-kanal-loyihasini-boshlamoqda-10-12-2022/, (Erişim Tarihi: 04.04.2023).

[9] Canal Project to Employ 200,000 People”, Tolo News, https://tolonews.com/afghanistan-177337, (Erişim Tarihi: 04.04.2023).

[10] “Qush Tepa Canal to be Completed Before Scheduled Date”, Pajhwok, https://pajhwok.com/2022/08/09/qush-tepa-canal-to-be-completed-before-scheduled-date/, (Erişim Tarihi: 04.04.2023).

[11] Tipping the Scales: The Future of the Amu Darya River Amidst Agricultural Ambitions July 27, 2023 https://www.hydrosolutions.ch/projects/tipping-the-scales-the-future-of-the-amu-darya-river-amidst-agricultural-ambitions

[12] FAO. 2012. AQUASTAT Transboundary River Basin Overview – Aral Sea. Food and Agriculture Organization of the United Nations (FAO). Rome, Italy

[13] YILDIZ  Dursun,  2011 a  Orta Asya'nın Stratejik Suları. Truva Yayınları.2011 İstanbul

[14] YILDIZ Dursun,  2011 b Orta Asya'nın Saatli Bombası: Su Sorunu.  Truva Yayınları.2011 İstanbul

 

Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış