Kuraklık için eylem zamanı geldi mi ?
Dursun Yıldız
31 Ağustos 2017 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan : Ulusal Kuraklık Yönetimi Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2017-2023) konulu Başbakanlık Genelgesi kurak geçen bir yıldan sonra birçok kişi kurum ve kesimde heyecan yarattı.
Genelgede bizim dikkatimiz çeken cümle ““Ulusal Kuraklık Yönetimi Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2017-2023)” Bakanlığın internet sitesinde yayımlanacak ve
paydaşlar tarafından uygulamaya konulacaktır.” oldu.Bu cümlenin içinden de “PAYDAŞLAR”
Yayınlanan Genelge’nin çok kararlı ve iddialı bir içerik taşıması hem umut verici hem de kaygılandırıcı . Genelge şu soruyu sormamıza neden olduğu için kaygılandırıcı ; 2017-2023 arasındaki dönemde kuraklığa karşı eyleme geçmemizi zorunlu kılacak olağanüstü gelişmeler mi bekleniyor?
Son beş yıldır yayınlanan raporlarda, uluslararası ve ulusal platformlarda konuşan uzmanlar tarafından 2020 yılından sonra oluşabilecek aşırı doğa olaylarına ve kuraklığa dikkat çekilmekteydi. İklim değişiminin etkileri konusunda çeşitli eylem planlarında sivil toplum kuruluşlarına çıkartılan davet üzerine, Su Politikaları Derneği Hidropolitik Akademi olarak biz de hazırlıklara ve çalışmalara katkıda bulunmak için ilgili mercilere yazılı olarak başvuruda bulunmamıza rağmen herhangi bir geri dönüş alamadık.
Bu genelgede yer alan “Ulusal Kuraklık Yönetimi Strateji Belgesi ve Eylem Planının uygulanması sürecinde ihtiyaç duyulacak her türlü destek ve yardım, bütün kamu kurum ve kuruluşlarınca titizlikle sağlanacaktır.” açıklaması bu konuda çok önemli bir paradigma değişikliğinin oluştuğunu göstermesi açısından çok önemli.
Strateji Belgeleri, Eylem Planları ve Eylemci Partnerler, bir tehditin karşılanması ve en az zararla atlatılması için yapılması gereken hazırlığın ana unsurlarıdır .Ülkemizde bu zincirin en zayıf halkası “Eylemci Partnerler” halkasıdır. Strateji Belgeleri ve Eylem Planları hazırlıklarında çok hızlı davranmakta iken bu planları uygulamaya koyacak eylemci partnerlerin hazırlanması konusunda aynı derecede iyi olduğumuz pek söylenemez. Çünkü bu hazırlık kısa sürede gerçekleşmez ,Yani önceden hazır olunması gerekir.
Belgeler ve Eylem Planları, ortaya çıkan tehdite göre hızla hazırlanabilirken, uygulayıcı partnerlerin ,eğer eksikleri varsa, kurumsal altyapı olarak buna hazırlanmaları uzun zaman alır.
Su yönetiminden kuraklık yönetimine kadar birçok strateji politika ve eylem planının uygulanabilmesi için .sivil toplum kuruluşlarının su kullanıcı örgütlerinin kooperatiflerin katkısı çok önemlidir. Bu nedenle bu kuruluşların yasal ve kurumsal olarak güçlendirilmeleri için de bir plan yapılıp uygulanması gerekir. Ancak bu kuruluşların yöneticilerinin de sadece yakınmayı bırakarak ne yapılabileceğinin arayışına girmeleri gereklidir. Bu arayışta başarılı olabilmenin ilk şartı ise sosyal, politik ve klimatolojik olarak değişen dünyayı anlamaktır. İkinci şartı da samimi olmaktır.
Yaşanan gelişmeler kuraklık için eylem zamanının geldiğini mi ortaya koyuyor ? Ne dersiniz ?
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın