2050'de İnsanlığın hali
- 17.06.2017
- Yazar:Dursun Yıldız
- (0) Yorum
- 1768
Prof Dr D.Ali Ercan
Değerli arkadaşlar, Küresel ölçekteki sosyal araştırmalar gösteriyor ki, insanlık yavaş yavaş da olsa, klasik moral değerlerden uzaklaşıyor... Bugün çoğunluk daha Özgürlükçü, daha İlerici ve daha Barışçı bir Dünyaya doğru evriliyor; ama iş, paylaşıma gelince (eşyanın doğası !?) serbest piyasa ekonomisi toplumcu ekonomi anlayışına hala ağır basmaya devam ediyor. Öte yandan 7,5 milyarlık insanlığın gelir dağılım adaletsizliği uçuk boyutlarda; Gelir dağılımındaki adaletsizliği belirleyen ölçüt, Küresel Gini katsayısı 0,6 üzerinde bulunuyor... (Ülkeler ortalaması 0,4 civarındadır.) Daha açık ifade edecek olursak,
İnsanlığın %15 i toplam gelirin yarısını alırken (bkz. grafik) geri kalan %85 diğer yarıyı paylaşıyor... Elbette bu durum sürgit devam edemez ve bir yerde kırılış kaçınılmaz olacaktır.
Sosyal huzursuzluk hemen bütün Dünyada tavan yapmış durumda! Başta Venezuela olmak üzere Güney Amerika kaynıyor. Afrika açlıktan, ölümden, zulümden kaçarak Avrupa'ya sığınmaya çalışıyor. Orta doğu zaten malûm, ebedi kan ve gözyaşı içerisinde yaşayan halklar Süper güçlerin oyuncağı olmuş durumda.
Avrupa'nın "tuzu kuru" Ülkelerini de "Göç akını" nedeniyle yeni sosyal problemler sarmış, sarmalamış durumda; ne yapacaklarını bilemiyorlar... Süper güçler ABD, Rusya ve Çin belli etmiyorlar ama, için için kaynıyorlar. Roket moket fırlatmasına bakmayın, Nirvana yolundaki zavallı Hindistan'ın hali, Cennet hayaliyle gerçekliğe kıçını dönmüş İslam Dünyasından pek de farklı değil. Nüfusuna orantılı olarak (Toprak, Su, Enerji ve Maden) bakımından Dünya ortalamasının gerisinde olan Ülkelerin (ki bunlarda biri de Türkiyedir) hasta yatağından kalkıp, 22. Yüzyıla girebilmek şansları sıfırdır diyebiliriz; hele bir de adaletsiz, bilim dışı yönetimleri varsa...
2. Dünya savaşı sonrası, ekonomik kalkınmalarına yardımcı olabileceklerini düşünerek kendi Ülkelerinde barınmalarına ve çalışmalarına göz yumdukları Müslüman toplulukların, Avrupa kültürüne uyum sağlayamayan, başarısız, kompleksli, ezik yeni nesil gençleri, tepkilerini İslami cihad örgütlerinde katılarak vahşet eylemleriyle gösteriyorlar. Ve hemen bütün Dünyada İslamofobia giderek ve de haklı olarak artıyor; yaraya çare değil, ama İslami Cihad örgütlerini "terör örgütleri" şeklinde kamufle tanımlarla örtülemekten medet umuyorlar.
Bilim ve Teknolojinin toplumsal sıkıntıları giderecek, küresel problemleri çözecek gelişim hızı, Problemlerin çoğalış hızının gerisinde kalıyor. Üstüne üstlük olumsuz iklim değişiminin "sorun" olmaktan çıkıp "felaket" olmaya başladığı gerçeğini de göz önüne alırsak, bu gidişle İnsan nüfusunun 10 milyar sınırını aşacağı 2050 lerde insanlığın hazin halini düşünmek bile istemiyorum. Sevgilerimle. æ
_____________
not. yukarıdaki tablo 2013 yılındaki bir konferansımdan alınmıştır... Değişiklik yapmak gereksinimi duymadan aynen kullanıyorum. æ
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın