ANADOLU ve ÖNASYA TARİHİNDE BİR SULAMA MEDENİYETİ :
URARTU KRALLIĞI
Dr. Nüvit Soylu
Su kaynaklarının tarihsel olarak birçok medeniyetin gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. M.Ö. I. bin yılda güçlü bir krallık olarak ortaya çıkan Urartu’ların gelişmesinde bölgede yer alan zengin su kaynaklarının rolü büyük olmuştur. Tarımsal alanları düzenli bir şekilde sulamak ve suyu halka sistemli bir şekilde dağıtmak amacıyla Urartular Baraj, gölet, kanal gibi sulama tesisleri inşa etmişlerdir.
Bugün bile bazılarının hala varlıklarını devam ettirdikleri sulama tesisleri Urartu Krallığı’nın bölgenin topoğrafik ve iklimsel koşularıyla nasıl mücadele ettiğinin en iyi kanıtlarındandır.
Barajlar Bölgesi : Doğu Anadolu
Urartu Krallığı, M.Ö.9.-6. yüzyıllar arasında başta Doğu Anadolu olmak üzere, Transkafkasya ve Kuzeybatı İran Bölgelerinde egemenliğini sürdürmüştür. Urartu Kralları tarafından Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaptırılan önemli imar faaliyetleri, Eskiçağ'da bu bölgeye altın çağını yaşatmıştır. Bunların başında baraj, gölet, ve sulama kanalları gelmektedir.
Bugüne değin belirlenen ve sayıları 63'ü geçen baraj, gölet ve sulama kanalları, Urartu Krallığı'nın çekirdeğini oluşturan Doğu Anadolu'yu bir "Barajlar Bölgesi" durumuna getirmiştir. Öyle ki Anadolu ve Dünya'nın öteki coğrafi bölgelerinde bu kadar çok barajın varlığına rastlanılmamaktadır.
Yaklaşık olarak 2700-2800 yıldan beri kesintisiz olarak çalışan çok sayıdaki baraj, gölet ve sulama kanalının benzerine, şimdiye kadar ne Anadolu, ne de Dünya'nın öteki ülkelerinde rastlanılmaktadır. Bu yüzden Urartu Krallığı' Anadolu ve Eski Önasya Dünyası'nın en büyük "Hidrolik Uygarlığı" olarak adlandırmaktadır.
Bölgenin ilk sulama tesisleri
Bölgedeki ilk sulama tesislerinin Urartu Krallığı döneminde yapılmış olması, Doğu Anadolu Bölgesi için bir dönüm noktası olmuştur. Yani sulamaya dayanan modern tarımın temelleri, ilk kez Urartu Krallığı tarafından atılmıştır.
Urartu Kralları'nın Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaptırdıkları çok sayıdaki baraj, gölet ve sulama kanalları, Eskiçağ'da Hitit ve Assur Krallıkları'nın baraj ve sulama kanalı yapma geleneğini Pers, Hellenistik, Bizans, Ortaçağ ve Osmanlı Devleti dönemine taşımıştır. Yani Anadolu'da sulamaya dayalı modern tarım kültürünün yaygınlaşmasında ve baraj yapma geleneğinin gelişmesinde, Urartu Uygarlığı çok önemli bir köprü görevini üstlenmiştir.
Hatta yapılan baraj ve göletler Van Ovası'nın güney bölümünün su gereksinmesini karşılayamadığı için, Gürpınar Ovası'ndan Van Ovası'nın güneyindeki topraklarda bulunan meyve ve sebze bahçelerinin su gereksinmesini karşılayabilmek için 51 km. uzunluğunda olan ünlü Menua (Semiramis/Şamram) Kanalı yapılmıştır. Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki diğer su kaynakları üzerinde birbiriyle bağıntılı olarak bu kadar çok sulama tesisinin yapılmadığı görülmektedir.
Bir Sulama Medeniyeti :Urartu
Urartu Kralları'nın yaptırmış oldukları sulama tesisleri sayesinde tarım ön plana geçmiştir. Baraj, gölet ve sulama kanallarından alınan sular, küçük ova ve vadilerde yapılan tarıma hayat vermiştir . Ayrıca sulama kanallarının yardımıyla arazi cennete dönüştürülmüştür. Birçok Urartu kalesinde yapılan kazıda ortaya çıkarılan ve her biri 1000 litre yiyecek ve içecek alan yüzlerce büyük küp, yapılan tarımın ne denli modern ve geniş kapsamlı olduğunu göstermektedir. Urartular'ın elde ettikleri tarım ürünleri arasında arpa, buğday, kızılca (kılçıklı) buğday, darı, çavdar, bezelye, nohut, bakla, mercimek ve susam yağı bulunmaktadır. Ancak üzüm bağlarından elde edilen üzümlerden yapılar şaraplar, depolarda çok büyük bir yer tutmaktaydı
Bugüne değin saptanan Urartu sulama tesislerinin 40'ı baraj, 16'sı gölet ve 7'si de sulama kanalıdır.
Urartu Sulama Kanalları Bugün Bile Kullanılıyor !
Urartu Kralları tarafından Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaptırılan baraj, gölet ve sulama kanalları, tıpkı günümüzde olduğu gibi, Ortaçağ ve Osmanlı döneminde de aynı amaçla kullanılmıştır. Ortaçağ'da baraj, gölet ve sulama kanalları sayesinde yapılan başarılı tarım ve elde edilen tarım ürünlerinin bolluğu, Ermeni, Arap, İranlı tarihçi ve coğrafyacılar ile Avrupalı seyyah ve elçiler tarafından övgüyle anlatılmıştır. Hatta Anadolu'dan İlhanlılar'a her yıl vergi olarak ödenen para, kumaş, metal eşya ve hayvanın yanı sıra, tonlarca ağırlıkta meyvenin de ödenmesi, meyve bahçeleri ve üzüm bağlarından elde edilen meyvenin ne denli fazla olduğunu göstermektedir. Osmanlı Devleti döneminde ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi ile birçok Avrupalı seyyah ve elçi, Doğu Anadolu Bölgesi'nde bir cennet görüntüsü veren üzüm bağları ve meyve bahçeleri konusunda ayrıntılı bilgiler vermektedir.[1]
Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki baraj, gölet ve sulama kanallarının % 85'i erozyondan büyük ölçüde etkilenmiştir. Baraj ve göletlerin erozyondan bu denli şiddetli bir şekilde etkilenmesinde, bölgedeki orman alanlarının ortadan kalkmasının da çok büyük bir etkisi olmalıdır. Ancak Ortaçağ, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde baraj, gölet ve sulama kanallarında yapılan küçük onarımlar sayesinde Urartu baraj ve gölet ve sulama kanallarının günümüzde bile kullanılmaktadır .[1]
Örneğin, günümüzde de Van Ovasını sulamaya devam eden 50 km uzunluğundaki Şamram kanalı kral Minua tarafından yaptırılmıştır.
Prof. Dr. Oktay Belli Anadolu'nun en eski medeniyetlerinden biri olan Urartuların Van ve çevresinde yaptığı sulama kanallarının yüzde 12'sinin kullanıldığını belirtiyor..Prof. Dr. Belli, 1987 yılından bu yana bölgede yaptığı araştırmalarda 125 sulama kanalını tespit ettiğini açıklıyor.
KAYNAKLAR
[1]
http://www.bydigi.net/showthread.php?p=526625 12 Mayıs 2010
[2]
http://www.bydigi.net/genel-kultur/62338-dogu-anadolu-bolgesinde-urartu-baraj-ve-sulama-kanallarinin-arastirilmasi.html Erişim 12 Mayıs 2010
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın