ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Genel

Okyanus ve Kutup Araştırmalarının Önemi ve Türkiye

Giriş Dünya nüfusunun her 45 yılda bir %100 artması nedeni ile, insanoğlunun  canlı ve cansız kaynaklara olan talepleri her geçen gün katlanarak artmaya devam etmektedir. Özellikle 20.yüzyılın ikinci yarısından sonra gelişen deniz araştırma teknolojileri ile birlikte Okyanus ve Kutuplardaki çalışmalar oldukça hız kazanmış ve sonuç olarak da insanoğlu, gereksinimi olan  canlı ve cansız kaynakları okyanuslardan ve kutuplardan karşılayabileceğini fark etmiştir. Ve çalışmalarına, günümüzde Pasifik ve Atlas Okyanuslarında son derece modern araştırma gemileri ile ve kutuplara kurdukları araştırma istasyonları ile devam etmektedirler. asfasfaf   Okyanuslarda ve Kutuplarda ne gibi kaynaklar var? *Okyanuslarda öncelikle balıkçılık gelişmiştir. Gelişmiş ülkeler kurdukları,  avlayıcı  ve işleme fabrika balıkçı filoları ile ülkelerine okyanuslardan oldukça ciddi  katkılarda bulunmaktadırlar. Yani avcı gemiler, yakaladıkları balıkları fabrika gemilerine getiriyor ve bu gemilerde balık hemen işlenerek piyasaya veriliyor. *Bir diğer önemli kaynak ise maden yataklarıdır. Özellikle Atlantik Okyanusunun ayrılma zonlarında oldukça zengin manganez yumruları bulunmuştur. Yaklaşık 4 000 metre derinlerde olan bu madenlerinin ekonomik olarak çıkarabilmesi için çalışmalara 1970’li yıllarda başlanmış ve halen devam edilmektedir. *Pasifik ve Atlantik aynı zamanda iklimlerin en iyi tahmin edilebildiği okyanuslardır. Özellikle El Nino olayları ile birlikte bir yıllık sürenin yağış miktarı ve hatta kasırga sayıları ile şiddetlerine kadar tahmin edilebilmektedir. Ve bu tahminler ile ABD, hangi bölgesine ne kadar yağış düşeceğini tahmin ederek  tarım ürünleri desenlerini belirliyor. * .Kutuplarda kurulan istasyonlarda öncelikle geçmişten günümüze iklimsel değişimler oldukça detaylı bir şekilde çalışılmaktadır. Böylece günümüzden ileriye doğru yapılan tahminlerde bu verilerden oldukça yararlanılmaktadır. Antartika’daki 1957 yılında Rusya tarafından kurulan Vostok kutup istasyonu iklim konusunda çalışılan en önemli noktadır. *Kutuplarda Petrol ve doğalgaz yatakları bulunduğu uzun zamandan beri bilinmektedir. Ancak buzulların çözülmeye başlaması  nedeni ile bu alanlarda yapılan çalışmalarda,  henüz keşfedilmeyen doğalgaz kaynaklarının %30’u, keşfedilememiş petrolün de %15’inin bu alanda olduğu iddiaları öne sürüldü. Ve dolayısı ile geçmişten gelen çatışmalar da su üzerine çıktı. Başta ABD olmak üzere Norveç, Danimarka, Rusya ve Kanada hak iddia edenler listesindedir. Ancak aslan payı için ile son günlerde özellikle Kanada ve Rusya arasındaki tartışma oldukça sertleşmeye başlamış ve her iki taraf da bölgede askeri varlıklarını güçlendirmeye başlamışlardır. asfsafsaasfgas   Türkiye’nin Deniz Çalışmalarının Önemini Farketmesi Türkiye, 1970’li yıllarda Yunanistan ile olan Kıta Sahanlığı sorunları nedeni ile  Araştırma Gemisi ihtiyacı olduğunu fark etmiş ve 1970’li yılların sonlarında  iki adet çok amaçlı Araştırma gemisi yaptırmıştır. Bunlardan biri Dokuz Eylül Üniversitesine bağlı “R/VKoca Piri Reis” gemisi, bir diğeri de OTDÜ’ye bağlı “R/VBilim” Gemisidir. Türkiye Bu iki gemiden sonra küçüklü büyüklü bir çok Araştırma ve Arama gemileri yaptırmış ya da kiralamıştır. Türkiye’nin  Okyanuslara ve Kutuplara olan ilgisi ve Araştırma Gemisi İhtiyacı Türkiye’nin çevre denizlerine olan ilgisi, zamanın yöneticilerinin uzak görüşleri sayesinde  1980’li yıllarda okyanuslara doğru çevrilmiş ve bu konuda da çalışmalara başlanmıştır. Örneğin 1980 yılında, benim de aralarında olduğum dört araştırıcı Malta’ya, okyanuslardaki  kaynaklar ve bunların hukuki boyutları ile ilgili olarak açılan 3 aylık kurslara gönderilmişlerdir. Bunun sonrasında ise, okyanuslarda ve kutuplarda hak iddia edebilmek için 1980’li yılların sonralarında Türkiye’de Tubitak önderliğinde bir komisyom kurulmuştur. Komisyonun ana görevi,  Pasifik ve Atlantik’te çalışabilecek ayrıca Kutuplar da çalışabilecek iki adet “ocean going” yani Okyanus tipi Araştırma Gemilerinin yaptırımı idi. Söz konusu gemiler Tubitak yönetiminde olup Türkiye’deki Okyanuslarda projeleri olan araştırıcılara açılacaktı. Ancak sonrasında yönetimlerin değişmesi ile birlikte tüm bu çalışmalar rafa kaldırılarak, Türkiye’nin denizlerle ilgili en önemli projesi de sonlandırılmış oldu.. Sonuç *Türkiye, 1980’li yıllarda öneminin farkına vardığı ve gerekli adımları da  attığı okyanus ve kutup hedeflerinden, sonrasında oluşan vizyon kayıpları nedeni ile  faydalanma yolunda oldukça gerilerde kaldığı açıktır. *Öncelikle balıkçı filoları kurarak okyanuslara çıkılmalıdır. Balıkçılara Türkiye sularından daha çok  okyanuslarda çalışabilmeleri için destekler verilmelidir. *Kesinlike, Tubitak yönetiminde  iki adet “ocean going” tipi  Araştırma Gemisi yaptırılmalı ve bu gemilerin canlı ve cansız kaynaklar üzerine araştırmalar yapmak üzere sürekli Pasifikte ve Atlantik’te çalışmaları sağlanmalıdır. Bu gemilerin görevi,  canlı ve cansız kaynaklar üzerinde çalışırken, aynı zamanda uzun vadeli iklim tahminlerini de yaparak, tarımcılarımızın ürün desenlerini belirleyebilmesi için gerekli bilgileri aktarmak olmalıdır. asasda   *Özetle, Türkiye, söz konusu kaynaklardan faydalanabilmek için  bir an önce Okyanuslara açılmalıdır. Çünkü gidilemeyen denizler bizim değildir. sdfsd
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış